5. Hukuk Dairesi 2019/12771 E. , 2020/4973 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu Uludere ilçesi Ortabağ Köyü 149 ada 7 parsel sayılı taşınmazın yol olarak el atılan ve fen bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen kısmın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Davalı idarenin 06.09.2019 tarih 239274 sayılı yazısında dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/746-2019/168 E/K. Sayılı dosyasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca Acele kamulaştıma davası açıldığı belirtilmiştir.
Bu itibarla; davalı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talebi ile dava açılıp açılmadığı araştırılarak, dava açılmış olduğu anlaşılması halinde, bekletici mesele yapılarak, kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi;
2)Davacı vekili tarafından son celse sunulan tespit formunun incelenmesinde, taşınmazda muhtelif cins ve yaşta meyve ağaçları ve bağ bulunduğu belirtilmiş ancak; tespit formu üzerinde ada ve parsel numarası yazmadığından, bu formun dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı anlaşılamamıştır.
Bu itibarla, öncelikle tespit formunun dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı, dava konusu taşınmazın arta kalan kısmında yetiştirilen ürünler de dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın niteliğinin her türlü şüpheden uzak bir biçimde taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilerek, tespit edilecek niteliğine göre değer biçilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C ve C1 harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4)Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan ürünlerin ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı taraftan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.