23. Hukuk Dairesi 2014/3347 E. , 2015/182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
-K A R A R-
Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilen bağımsız bölümler, davalıların murisi ... adına tapuda kayıtlı olup, tapu malikinin ölümü nedeniyle davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Ancak hükmün tüm mirasçılar tarafından temyiz edilmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK"nın 60. maddesi uyarınca zorunlu dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 559. maddesi "Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar.
Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.
Atanmış mirasçılar da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler." hükmünü, aynı Yasa"nın 640. maddesi "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır.
Bir mirasçı ödemeden aciz halinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler." hükmünü içermektedir. Bu düzenlemeler göstermektedir ki, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
Miras ortaklığını oluşturan mirasçılar, terekedeki malvarlığı değerleri üzerinde elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereğince malik oldukları için, kural olarak tek başlarına veya birkaçı birlikte hareketle terekeye dahil hakkın biri üzerinde tasarrufta bulunamazlar.
Tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için HMK"nın 59. ve 60. madde hükümleri uyarınca birlikte dava açmaları, aleyhlerine birlikte dava açılması, birlikte hareket etmeleri, dava açmayan ya da açılmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri, asıl olarak katılmaları ve davaya ya da savunmaya onaylarının alınması ya da davayı açan ya da savunan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname vermeleri, bunlar sağlanamazsa TMK’nın 640. maddesi gereğince miras ortaklığına temsilci atanması ve davanın onun katılımı ile sürdürülmesi gerekir.
Somut olayda, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 12.08.2004 tarih ve 471 E., 1381 K. sayılı ilamıyla " muris ..."in miras şirketinin ... Konut Yapı Kooperatifi"ne karşı açılmış bulunan ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2003/605 Esas sayılı dosyasını takip ve yürütmek, bu güne kadar teraküm eden ve inşaatın sözleşme uyarınca teslimine kadar teraküm edecek olan müstakbel tazminat ve alacaklarla ilgili davaları da açmak ve yürütmek ve bu konuda atama yetki ve tasarrufla sınırlı olmak üzere" ..."in terekeye temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Verilen temsil yetkisinin, işbu davayı kapsamadığı, ..."in bu dava için usulüne uygun olarak tereke temsilcisi olarak atanmadığı anlaşılmaktadır. Hüküm, bir kısım mirasçılar vekili ile mirasçı asıllar ... ve ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Ne var ki, mirasçıların hep birlikte hareket etmeleri kural olmakla beraber, ortaklığı oluşturan mirasçılar arasında terekenin paylaşımı konusunda usulüne uygun düzenlenmiş bir taksim sözleşmesi bulunuyor ise, bu durumda, diğer mirasçıların katılımı aranmaksızın paylaşım sonucu mal/hak kendisine düşen mirasçı tek başına –veya diğer mirasçılar ile birlikte-dava açabilir, ya da aleyhine dava açılabilir. Eş söyleyişle, mirasçılar arasında terekenin paylaşımı konusunda taksim sözleşmesi olması halinde mirasçıların her birinin kendi hakkı/alacağı için tek başına dava açmasında ya da aleyhine dava açılmasında bir sakınca bulunmamaktadır.
Bu durumda, mahkemece, murisin terekesinin taksim edilip edilmediği hususunun davalılardan sorulması, TMK"nın 676/son madde hükmü uyarınca yazılı taksim sözleşmesi bulunuyorsa ve taksim sonucu bu yerler kararı temyiz eden davalılara kalmış ise diğer mirasçıların katılımı aranmaksızın, davalı mirasçılar tek başına hükmü temyiz edebileceğinden işlem yapılmaksızın dosyanın iadesi; taksim sonucu oluşan tapu kayıtlarının ve dayanaklarının ibraz ettirilerek ya da celbedilerek dosyaya eklenmesi; yazılı taksim sözleşmesinin bulunmaması durumunda ise, mirasçıların birlikte hareket etmedikleri anlaşıldığından TMK"nın 640. madde uyarınca miras ortaklığına temsilci atanması için süre verilmesi, gerekçeli karar, davacı vekilinin temyiz dilekçesi, bir kısım davalılar ve vekillerince sunulan temyiz dilekçelerinin ve işbu geri çevirme kararının temsilciye tebliği, temyiz süresi içinde bir kısım davalılarca sunulan temyiz dilekçelerini benimsediği yolunda dilekçe sunması halinde bu dilekçenin, tereke temsilcisinin hükmü temyiz etmesi halinde usulüne uygun harcı alınarak kaydı yapılan dilekçenin dosyaya eklenmesi ile Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.