Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30105 Esas 2019/608 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 52, 53, TCK 207/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın ... l’a ait ehliyete kendi fotoğrafını yapıştırıp sahte nitelik kazandırdığı bu kimlik ile 27.10.2005 tarihinde katılana ait işyerinden alışveriş yaptığı ve bu kimlik bilgilerini kullanarak aynı gün bono tanzim edip katılana verdiği olayda;
1-Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "özel belgede sahtecilik" suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, sahte senedin verildiği 27.10.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın ...’a ait ehliyete kendi fotoğrafını yapıştırıp sahte nitelik kazandırdığı bu kimlik ile katılana ait işyerinden alışveriş yapması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 12/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.