13. Hukuk Dairesi 2016/24641 E. , 2017/11110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 01.07.2012 tarihinde 630.000 TL bedelle davalıdan taşınmaz satın aldığını, davalı tarafın, tanıtım belgeleri ile internet resmi satış sayfasında 4+1 dairelere 2 araçlık kapalı otopark alanı verileceğini taahhüt ettiğini, otopark alanında herhangi bir numaralandırma, yer belirlenmesi yapılmadığı için ilk başlarda yer bulmakta iken, sitede oturan kişi sayısının artması nedeniyle yer bulamamaya başladığını, bunun üzerine yerinin belirlenmesi ve depo alanın tespiti için 05.03.2013 tarihinden başlamak üzere birçok kez yazışmalar yapıldığını, 06.12.2013 tarihli noter ihtarı ile otoparkın teslimi istendiğini, 20.10.2014 tarihinde kat mülkiyeti olarak düzenlenen tapu senedinde 2 adet otopark alanının tapu kaydında yer almadığını, yönetim planında otopark ile ilgili olarak değişiklik olmadığını, öncelikle taahhüt edilen 2 araçlık kapalı otopark alanının tahsis ve teslimi için davalı tarafça hem tapu kaydı hem de yönetim planında ilgili değişikliklerin yapılarak belirlenen yerlerin teslimini istediklerini ileri sürerek, teslim edilemeyen kapalı otopark değerinin alış amacı da gözetilerek belirlenmesi suretiyle bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının daireyi satış sözleşmesi ile satın aldığını, sözleşmede 2 araçlık otoparkın özel tahsisi ve tapu kaydında yer alacağı ile ilgili bir madde olmadığını, proje, tanıtım reklam platformunda taahhüd edilmediğini, özel yer temininin ancak site yönetininin kararı ile mümkün olduğunu, hali hazırda davacının 2 aracı için de otopark olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davacı tarafça açılan değer kaybı yönündeki bedelin tazmini yönündeki davanın kabulü ile; değer kaybı olarak belirlenen 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalıdan satın almış olduğu taşınmazdaki tanıtım ve ilanlarına aykırı olarak 2 adet kapalı otoparkın yer tesliminin yapılmadığını, bu durumun yönetmelikte ve tapu kaydında yer almadığını bu nedenle değer kaybına ilişkin bedelin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise 2 araçlık otoparkın özel tahsisi ve tapu kaydında yer alacağı ile ilgili sözleşmede bir madde olmadığını, proje tanıtım reklam platformunda taahhüd edilmediğini, özel yer temininin ancak site yönetiminin kararı ile mümkün olacağını, hali hazırda davacının 2 aracı için de araçları park etme imkanına haiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yargılama aşamasında iki kez bilirkişi raporu aldırılmış ve davalı firmanın internet üzerinden yapıldığı anlaşılan tanıtımları ile "4+1 dairelere 2 araçlık otopark verilir" vaadinin bulunduğu, bu nedenle davalı firmanın bu vaadle ilgili sorumluluğunun bulunduğu, kat mülkiyetine geçilmiş olması nedeniyle davacının sahip olduğu 4+1 büyüklüğündeki dairesi için 2 araçlık otopark talep hakkının doğduğu, internet üzerinde tanıtımda belirtilen vaadin tespit edilmiş olması karşısında davalının aksi yönündeki beyanlarına itibar edilmediği, davacının açıklanan nedenlerle satın almış olduğu taşınmazındaki değer azalmasının 20.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 29.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda, verilen sözün yerine getirilmemesinin ayıplı bir durum olduğu, ayıbın giderilmesi için tapu veya yönetim planında davacı otopark yerlerinin açık olarak belirtilmesi ve fiili durumda da her dairenin aracının nereye çekebileceğini gösteren numaralı bir sistemin oluşturulması gerektiği, ayıp giderilmez ise ayıptan kaynaklanan maddi kaybın tespit edilerek davacıya iade edilmesi gerektiği; 24.03.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise, davalının 4+1 daire için 2 adet otopark yeri vaadinin kat mülkiyetine geçilmiş olması nedeni ile gerçekleşmiş olduğu, yönetim planının 27.10.2010 tarihli olması ve davacının dairesini sonraki bir tarih olan 01.07.2012 tarihli sözleşme ile satın almış olması ( yönetim planının tapuda aleni olması), internet üzerindeki tanıtımda 2 adet araç otopark yeri vaadin belirlenen bir alanda olacağının belirtilmemiş olması ve tapu kaydında da malik adına tescil edileceğinin ifâde edilmemiş olması nedeni ile takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, davacı taleplerinin yerinde olmadığı, şeklinde görüş bildirmişlerdir. Mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulu heyetince davaya konu dairenin bulunduğu yerde inceleme yapılarak, dairenin bulunduğu binaya ait kapalı otoparkta yer alan otopark sayısı ile mevcut daire sayısı ve 4+1 daireler için 2 adet otopark tahsis edileceği iddiasıda dikkate alınarak her bir daire için fiili olarak yeterli miktarda otopark olup olmadığının tespit edilerek ve dosya içerisindeki bilirkişi raporları arasındaki çelişkide giderilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.