19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16709 Karar No: 2016/2062 Karar Tarihi: 10.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16709 Esas 2016/2062 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, imzası inkar edilmeyen çeke dayalı ilamsız icra takibi itirazının iptali ve icra inkar tazminatı talebiyle açılan davayı reddetmesini talep etti. Ancak mahkeme, çekte yazan miktar kadar davalının davacıya borçlu olduğunu ve itirazında haksız olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verdi. Ancak, davalı-keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiğini belirten TTK'nın 732. maddesinin mahkemece göz önünde bulundurulmadığı belirtildi. Bu nedenle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri: 6102 sayılı TTK'nın 732. (6762 sayılı TTK'nın 644.) maddesi, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi, 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi, 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi.
19. Hukuk Dairesi 2015/16709 E. , 2016/2062 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen çeke dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil, tapulu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için kendisine verilen para karşılığında çek alındığını iddia etmiş ise de davacının iddialarının asılsız olduğunu, kendisinin davacıdan para almadığı gibi taşınmazın kendisine de ait olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; takibe konu zamanaşımına uğramış çekin yazılı delil başlangıcı teşkil ettiği, bu durumda dinlenen davacı tanık beyanlarına göre; davacının beyanlarının yerinde olduğu, çekte yazan miktar kadar davalının davacıya borçlu olduğu, itirazında haksız olduğu, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan çek fotokopisinden anlaşıldığı kadarıyla davacı senede ciro yolu ile hamil olup taraflar arasında doğrudan ilişki bulunmamaktadır. Zamanaşımına uğramış kambiyo senedinde hamilin keşideciye müracaatı halinde dava ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 732. (6762 sayılı TTK"nın 644.) maddesine göre, ispat yükü davalı- keşidecide olup davalı-keşideci sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davacı lehtar konumundaymış gibi aralarında temel ilişki bulunduğundan bahisle ispat yükü davacıya yüklenerek yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yerel mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru ise de gerekçesi somut olaya uygun olmadığından 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün belirtilen gerekçelerle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.