4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1272 Karar No: 2016/4040 Karar Tarihi: 29.03.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1272 Esas 2016/4040 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/1272 E. , 2016/4040 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 08/07/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; idari yargının görevli olması nedeniyle davanın görev yönünden reddine dair verilen 08/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; vergi borcu nedeniyle dava dışı-borçlunun taşınmazına konulan haczin, davalı tapu görevlileri tarafından kayıtlara işlenmemesi nedeniyle, taşınmazın üçüncü kişiye haciz kaydı olmaksızın satıldığını, bu nedenle vergi alacaklarını tahsil edemediklerini, tahsil edilmeyen vergi alacağı kadar kurum zararına neden olan davalı-kamu görevlilerinden zararın ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların tapu müdürü ve tapu müdür yardımcısı olarak, görevlerinin gereğini yerine getirmemelerinin hizmet kusuru niteliğinde olup, dava konusu edilen vergi alacağının da idari nitelikte olması nedeniyle İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiğinden bahisle davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğini düzenleyen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası"nın 2. maddesi gereğince idari yargı yerlerinde sadece ilgili idareye karşı dava açılabilir. Gerçek kişiler hakkında idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davacı, tapu müdürü ve tapu müdür yardımcısı olan gerçek kişi davalıların kusurlu eylemi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürüp istekte bulunduğuna göre davalılar yönünden davanın çözüm yeri idari yargı yeri olmayıp adli yargıdır. Mahkemece açıklanan olgu gözetilerek, işin esası incelenerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.