23. Hukuk Dairesi 2014/3720 E. , 2015/178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı borçlu ..."e ait ... plakalı aracın haczedildiğini ve 35.750,00 TL bedelle 19.04.2013 tarihinde satılarak paraya çevrildiğini, satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaya yetmemesi üzerine sıra cetveli düzenlendiğini, davalı ..."ya 13.150,00 TL alacağından garameten düşen miktar olarak 5.700,19 TL gösterildiğini, bu meblağın yanlış olduğunu, limited şirketlerde şirketten tahsil imkânı bulunmayan amme alacaklarının tamamından ortakların sermaye payları oranında sorumlu olduğunu, borçlunun şahıs olduğunu, satılan aracın da borçlu şahıs adına kayıtlı olduğunu, davalı ..."nın, borçlu hakkında .... yetkilisi olması nedeniyle haciz uyguladığını, borçlunun haciz konulan tarihte şirkette yetkili dahi olmadığını, borçlu ..."in yetkili olduğu tarihte diğer yetkilinin de bulunduğunu ancak tüm borcun ..."den istenildiğini ileri sürerek, 13.05.2013 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ... ile ilgili olarak şirket ortağı ve müdürü olan borçlu ..."e prim borcu ve cezası nedeniyle ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emrine bir itirazda bulunulmadığını, ..."in 6.738,55 TL borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava dışı borçlu ..."e ait aracın satışından elde edilen paranın paylaştırılması için sıra cetveli düzenlendiği, davalı kurumun icra borçlusu ..."den 6.738,55 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, haciz sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, limited şirket yetkilisi olduğu iddia edilen borçlunun, şirketin anılan davalıya olan sigorta pirim borcundan dolayı şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulmasına ilişkin koşullar gerçekleşmeden, diğer anlatımla önce şirket hakkında takip yapılıp tahsil etme yolu tüketilmeden, anılan davalı tarafından, prim alacağı nedeniyle ortağın aracına haciz konulmasının ve bu davalıya pay ayrılmasının doğru olmadığı ileri sürülmüştür. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesinin 16. fıkrasında "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise tüzel
kişiliğe haiz işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı tüzel kişi işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre; davalı ..."nin tüzel kişi işveren şirket hakkında takibat yapmadan, doğrudan yönetici hakkında 6183 sayılı Yasa uyarınca önce takibe girişme ve bunun üzerine haciz koydurma yetkisi bulunmaktadır. ...’nun prim alacaklarından dolayı kanuni temsilcilerin sorumluluğu fer’i bir sorumluluk olmayıp birinci derecede ve doğrudan bir sorumluluk olup, kurumun temsilcinin malı üzerinde haciz işlemi uygulatabilmesi için öncesinde 6183 sayılı Yasa uyarınca bir takip başlatması gerekir.
Somut olayda davalı ..."nın kamu alacağı olan prim alacağının tahsili istenmekle; mahkemece, anılan madde hükmüne ilişkin koşulların tartışılıp, değerlendirilmesine ilişkin incelemenin alacağın esasına ve miktarına değil, takip hukukuna ilişkin olduğu gözetilerek, İİK"nın 142/son maddesi uyarınca İcra Mahkemesi"nin görevli olduğu gerekçesiyle karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle,davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır
2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün, re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.