Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15538
Karar No: 2016/2060
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15538 Esas 2016/2060 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ticaret Mahkemesi tarafından verilen bir ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu, bononun tanzim yeri eksikliği sebebiyle ihtiyati haciz kararının doğru olmadığını savunmuştur. İtirazın kabul edilmesi sonucunda mahkeme, borçlu yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermiş ancak banka tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede ise alacağın teminatı olarak verilen senetlerin ipotek bedellerinin altında kaldığından itiraz eden bir borçlu için ihtiyati haczin kaldırılması doğru olmadığı, diğer borçlu için ise ihtiyati haczin devam etmesi gerektiği tespit edilmiştir. İlgili kanun maddeleri şunlardır: İİK'nın 167/1. maddesi, İİK'nın 45/3. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2015/15538 E.  ,  2016/2060 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ihtiyati haciz kararına itiraz talebinin duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı borçlu-avalist ... yönünden ihtiyati hacze itiraz isteminin reddine, borçlu ... yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik olarak verilen kararın süresi içinde talep eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Mahkemece 01.11.2013 tanzim ve 17.03.2015 vade tarihli 115.000,00 TL bedelli, 12.02.2014 tanzim ve 17.03.2015 vade tarihli 400.000,00 TL bedelli iki adet bonoya dayalı olarak 4663 sayılı Yasa hükümleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
    İtiraz edenler vekili, bononun zorunlu unsurlarından olan tanzim yerinin bulunmaması sebebiyle 12.02.2014 tanzim ve 17.03.2015 vade tarihli ve 400.000 TL senedin kambiyo vasfının bulunmadığını, Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarına göre “ESK” kısaltmasının tanzim yeri olarak kabul edilemeyeceğini, aval veren diğer borçlu müvekkilinin senedin ön yüzünde adresinin yer almasının tanzim yeri eksikliğini gidermediğini, bu sebeple bu senede dayanılarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmadığını, her iki bononun da asıl borçlu ..."e kullandırılan ve ipotekle temin edilmiş kredi borçlarının munzam teminatı olarak alındığını, alacak rehinle temin edilmiş olduğundan ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
    Talep eden vekili, bonolarda yetkili mahkemenin ... olarak tayin edildiği ve kefilin adresinin de ... olarak belirtildiği gözetildiğinde tanzim yerindeki “ESK” kısaltmasının ... anlamına geldiğinin anlaşılabileceğini, senetler üzerinde teminat senedi ibaresi yer almadığı gibi alınan bonoların tahsil amacıyla alındığını ileri sürerek, itirazın reddini istemiştir.
    Mahkemece duruşmalı olarak yapılan incelemede; alacaklı-banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesinde, itiraz edenlerin bu sözleşmeyi borçlu ve kefil sıfatıyla imzaladıkları, asıl borçlu ..."ün aynı zamanda 1.000.000.00 TL bedelin üzerindeki taşınmazlarını alacaklı lehine borçlarının teminatı olarak ipotek ettirdiği, ihtiyati hacze konu senetlerin teminat olarak verildiği, her iki senedin miktarı ipotek bedellerinin altında kaldığından itiraz eden ... açısından alacaklı-bankanın öncelikle ipoteğe müracaat edip alacağını tahsil etmesi gerektiği, ipotek bedelinin üzerinde bir alacağın söz konusu olmadığı, bu açıdan ... yönünden ihtiyati haczin koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından bu borçlu yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına, diğer itiraz eden ..."ün ise herhangi bir ipoteğinin söz konusu olmadığı, söz konusu senetleri imzaladığı, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle adı geçen borçlu yönünden ise ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, karar talep eden vekilince temyiz edilmiştir.


    İİK"nın 167/1. maddesine göre alacağı poliçe veya emre muharrer senede dayalı olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile haciz yolu ile borçlu aleyhine takipte bulunabileceğine dair İİK"nın 45/3. maddesi hükmündeki istisna gözetilmeden asıl borçlu ... yönünden ihtiyati haczin kaldırılması doğru olmayıp bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden talep eden banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi