Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1894 Esas 2019/5045 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1894
Karar No: 2019/5045
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1894 Esas 2019/5045 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İş mahkemesinde görülen bir dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı Kurum, sigortalısı İnan Karahan'ın iş kazası sonucu vefat ettiği ve davalıların kusurunun bulunduğunu belirterek, belirlenecek kurum zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve bu karar kurum vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı tarafından yasal süresi içinde temyiz talebinde bulunulmamıştır. Bilahare, davacı vekili tarafından davanın reddedilen kısmının hangi davalılar yönünden reddedildiğine ilişkin tavzih talebinde bulunulmuştur. Mahkeme, tavzih talebini reddetmiştir. Hüküm fıkrasında tereddüt uyandıracak bir durum bulunmadığından, mahkemece tavzih talebinin reddi yönünde hüküm kurulması isabetlidir. Karar, HMK 305. maddesiyle ilgili açıklamalarla birlikte oybirliğiyle onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- HMK 305. madde: \"Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.\"
10. Hukuk Dairesi         2017/1894 E.  ,  2019/5045 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme konusu davada; davacının, kurum sigortalısı İnan Karahan"ın 05.10.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda vefat ettiğini; müteveffa sigortalının hak sahiplerine 28.638,13 TL peşin sermaye değerli gelir bağlandığını; kazanın meydana gelmesinde davalıların kusurunun bulunduğunu belirterek, belirlenecek kurum zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar kurum vekiline tebliğ edilmiş, davacı tarafından yasal süresi içinde temyiz talebinde bulunulmamıştır. Bilahare davacı vekili tarafından davanın reddedilen kısmının hangi davalılar yönünden reddedildiğine ilişkin tavzih talebinde bulunulduğu, Mahkemenin tavzih talebini reddettiği, Kurum vekili tarafından tavzih talebinin reddi kararı ile birlikte esas ilişkin hükmün temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
    HMK 305. maddede "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
    Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü düzenlenmiştir.
    Somut davada verilen kararın hüküm fıkrasında hükmün infazı hususunda tereddüt uyandıracak bir durum bulunmadığından mahkemece tavzih talebinin reddi yönünde hüküm kurulması isabetli olup, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan ek kararın ONANMASINA, 17.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.