13. Hukuk Dairesi 2015/32045 E. , 2017/11096 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıların her biri ile davalılara ait taşınmazlara ilişkin izaleyi şüyu davasını açarak takip etmesi amacıyla avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 6. maddesine göre taşınmazların değerinin % 6"sı oranında ücretin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu doğrultuda ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2002/252 E sayılı davasını açarak 8 yıl boyunca takip ettiğini, davanın sonuçlanmasına yakın 11.11.2010 tarihinde haksız olarak vekillikten azledildiğini, izaleyi şüyu davasının da sonuçlanarak karara çıktığını ve taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, 19.6.2013 tarihinde davalılara keşide edilen ihtarname ile vekalet ücretinin ödenmesini istediğini, ancak sonuç alamadığını, bu nedenle icra takibi başlattığını, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek; icra takibine vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptaline, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ... ve ..."in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, haksız azil nedenine dayalı takip edilen icra takiplerindeki icra vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı avukatın azlinin haksız olduğu mahkemenin de kabulündedir. Avukatlık Kanunu’nun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Somut olaya bakıldığında, taraflar arasında imzalanan ücret sözleşmesinin 2. maddesinde davacı avukata dava konusunun değerinin % 6"sı oranında ücret ödeneceği kararlaştırılmıştır. Her ne kadar mahkemece izaleyi şüyu davasına konu taşınmazların toplam değeri üzerinden davacının ücrete hak kazanacağı kabul edilmiş ise de, davalıların izale suyu davasına konu taşınmazda hisse sahibi oldukları, bu hisseleri nedeniyle davada taraf olduklarına göre davalıların hisselerine isabet eden payların değerleri dikkate alınarak bu miktar üzerinden ücrete hükmedilmesi gerektiği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ..."in sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.