17. Hukuk Dairesi 2016/19940 E. , 2019/6717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 6183 sayılı yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, İstanbul Vergi İdaresi Başkanlığı Bostancı Uygulama Grup Müdürlüğü Rıhtım Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ... vergi kimlik numaralı ... hakkında Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/329 esas, 2008/393 sayılı kararı ile hükmedilen 42.525,00 TL (28.02.2012 tarihi itibariyle gecikme zammı dahil 70.421,87 TL) mahkeme harcı borcu için hakkında 6183 sayılı yasa gereğince icra takibi yürütüldüğü, bu kapsamda ödevliye 08.06.2009 tarihinde ... sayılı ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibata başlandığını, borçlunun ödeme emrini tebliğ almasına rağmen kuruma borcu ödemediği, 29.06.2009 tarihinde düzenlenen haciz varakası ile başlatılan icra takibi sonucu borçlunun 21.07.2008 tarihinde ..., 14199 parselde kain taşınmazın 254/1245 hissesini davalılardan ..."e sattığı, 29.04.2008 tarihinde taşınmazın 10/1245 hissesini davalılardan ..."e sattığı, 29.04.2008 tarihinde taşınmazın 10/1245 hissesini davalılardan ..."a sattığı,29.04.2008 tarihinde taşınmazın 45/1245 hissesini davalılardan ..."ya sattığı, 29.04.2008 tarihinde taşınmazın 10/1245 hissesini davalılardan ..."ye sattığının tespit edildiğini, alım - satım olayında gerçek amacın mahkeme kararının kesinleşmesinden sonraki yüklü harç ödemesinden kaçınmak için muvazaalı olduğunun açık olduğunu belirtilerek 6183 sayılı kanunun 24 vd maddeleri gereğince, mezkur taşınmazın tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız olarak açılan davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., haksız açılan davanın reddini istemiş ve 26/06/2015 tarihli dilekçesinde de davaya dayanak icra takibine konu borcun 6552 sayılı kanun kapsamında yapılandırıldığını ve taksitlerini düzenli olarak ödediğini belirtip, dilekçesine ekli olarak ödeme planı ve makbuzları ibraz etmiştir,
Davalı ... haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, 6552 sayılı Yasa uyarınca tasarrufun iptaline konu borç yapılandırıldığından ve ayrıca dava konusu taşınmazın ... adına olan kaydının mahkeme kararına istinaden üçüncü şahsa geçtiği görülmekle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda yapılandırma gereğince davalı borçlunun ödeme yapıp yapmayacağının belirli olmaması karşısında davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması, borçlu ile davalılar arasındaki dava konusu tasarrufların 6183 sayılı Yasanın, 27, 28, 29 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
2-Somut olayda, dava konusu taşınmaz yönünden İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/90 esas ve 2014/281 K. sayılı dosyasında davalı ... adına olan kaydın mahkeme kararına istinaden üçüncü şahsa geçtiği görülmektedir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, anılan kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmiş ise davacıdan da bu konuda talebi sorulup tesciline karar verilen yeni malikin davaya dahil edilmesi, kesinleşmemiş ise bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.