19. Hukuk Dairesi 2015/2807 E. , 2016/2054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 14.10.2009 ve 18.01.2010 tarihli iki adet ödünç sözleşmesine istinaden müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, 14.10.2009 tarihli ödünç sözleşmesine konu 650.000,00 TL olan borcun ilk taksiti olan 165.750,00 TL davalının hesabına 18.01.2010 tarihinde yatırıldığı halde, davalı tarafından yapılan bu ödeme miktarı da dahil edilerek borcun tamamı üzerinden takip yapıldığını, davalı ile imzalanan 18.01.2010 tarihli ve 270.000,00 TL"lik kredinin 4 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, alınan bu para ile ilk sözleşmeden doğan kredinin ilk taksiti 165.000,00 TL"nin ödendiğini, sözleşmede aylık %8,5 faiz oranı, dönem itibariyle de %102 faiz oranı kararlaştırıldığı halde, davalı tarafından yapılan takipte daha yüksek bir oran üzerinden faiz talep edildiğini belirterek, takipte ödeme yapılan kısım olan 165.000,00 TL üzerinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına ve davalının sağladığı haksız kazanç ölçüsünde sözleşmeye müdahale edilerek ödünç sözleşmesinde taraflar arasında müzakere edilmeden tek taraflı olarak belirlenen faiz ile gecikme faizinin bankalarca verilen kredi faizleri de gözetilerek makul bir seviyeye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı borçlunun ilk taksiti vade tarihi olan 14.01.2010 tarihinde ödemekte geciktiğini, ancak davacının 14.10.2009 tarihli 1. dönem kredisinin 2. üç aylık dönem tarihi olan 14.04.2010"un akdi faiz tutarı 165.750,00 TL"yi ödeyemediğini, davacının 18.01.2010 tarihli 2. ödünç sözleşmesi ile aldığı 270.000,00 TL"nin 165.750 TL"si ile aynı gün 1. kredi akdi faiz borcu olan 165.750,00 TL"sinin ödenmesinin sözleşme kuralı olduğunu, sözleşme ile davacı...borçluya verilen paranın niteliği itibariyle dönem sonu kredisi olduğunu, sözleşme kuralı ve dönem sonu kredisi olması sebebiyle bu paranın ana paradan düşülmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin ve resmi senedin 7. maddesine göre %225 temerrüt faizi talep etme imkanı varken müvekkilinin iyiniyetli olarak takipte %180 temerrüt faizi talep ettiğini ileri sürerek, davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; bankaların uyguladığı kredi faizlerinin ortalama oranının %97,83 olduğu, davacının aldığı ödünçlerle bir ev satın aldığı ve bu ev satılmasına rağmen evin borcunu karşılamadığı gibi, davacının ev bedelini çok fazla aşan miktarda halen borçlu olduğu, edimler arasında fahiş nispetsizlik bulunduğu anlaşılmakla sözleşmeye müdahale koşullarının mevcut olduğu, davalı tarafından talep edilen temerrüt faizi istemlerinin banka kredi faizleri ortalamasından hesaplanan tutarı aşan miktarlardan borçlu olmadığı, ikinci alınan ödünçle birinci dönem faizinin ödendiği, anaparadan bir ödeme olmadığı, zaten sözleşmeler ile anaparanın son dönem akdi faiziyle birlikte yatırılacağı kararlaştırıldığından bu kısımla ilgili iddialarının doğru olmadığı, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2010/3363 esas sayılı dosyasında 172.250-TL olarak talep edilen temerrüt faizinin ortalamalara göre hesaplanan 93.617,88-TL, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2010/3362 esas sayılı dosyasında da 64.800-TL olarak istenilen temerrüt faizinin 35.218,80-TL olarak hesaplandığı, bu miktarlara göre takibin devamı gerektiği, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilmediği gibi alacaklının kötü niyetli olarak takibe geçtiğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile .... İcra Dairesinin 2010/3363 esas sayılı dosyasında talep edilen 172.250-TL işlemiş faiz isteminin 78.632,12-TL"sinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ... İcra Dairesinin 2010/3362 esas sayılı dosyasında talep edilen 64.800-TL işlemiş faiz isteminin 29.581,20-TL sinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemlerin reddine, her iki takip dosyasında asıl alacaklara % 97,83 oranında takipten sonra temerrüt faizi işletilmesine, koşulları bulunmayan tazminat-kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ödünç verme sözleşmeleri davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 1-6. maddeleri gereği ticari iş niteliğindedir. Bu durumda aynı Yasa"nın 8/1. maddesine göre ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenecektir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin somut olayda uygulanma yeri olmayan TMK"nın 1/2. ve 24. maddelerine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.