Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığa yükletilen, mağdur ..."ye yönelik kasten yaralama ve katılan ..."ye yönelik kasten yaralama, hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların yasal bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ..."nin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanığın mağdur ..."ye yönelik tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyizine gelince, Sanığın mağdur ..."ye yönelik tehdit eyleminin tek tanığı olan ..."nin aşamalarda "babam olan sanık, kardeşim ..."e, seni birisi öldürse de kurtulsam, seni öldürene ödül vereceğim dedi" şeklindeki anlatımı karşısında, sanığın bu sözleri bütün olarak değerlendirildiğinde, sözlerin temenni ve beddua niteliğinde olduğu gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.