Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9529
Karar No: 2018/5070
Karar Tarihi: 17.07.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9529 Esas 2018/5070 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/9529 E.  ,  2018/5070 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/03/2016 tarih ve 2014/641-2016/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen dava davacılar vekili, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/399 E ve 2014/422 Karar sayılı dosyasıyla davalı şirkete kayyum olarak atanan müdürler kurulu üyesi ... tarafından düzenlenen genel kurul toplantısına davetiyesinin hukuka aykırı düzenlediğini, gündemin ilan edilmeden tebliğ edildiğini, müdürler kurulunun faaliyet dönemine ait yıllık faaliyet raporunun okunup finansal tabloların müzakere edilip müdürler kurulu üyelerinin ibra ve azlinin gündeme gelebileceğini, kayyumun gönderdiği davetnamede bu sıraya riayet edilmediğini, davalıların bir araya gelme sebebinin 18.05.2009 tarihli genel kurul kararıyla 10 yıllık süre için müdür olarak atanan şirket ortaklarından ..., ..., ..."ın müdürlük görevinden azli ile şirket ana sözleşmesi 14. maddesi doğrultusunda yeni müdürler seçilmesi olduğunu, müdürler kurulu başkanının belirlenmesi, müdürlerin yetkilerinin belirlenmesi ile birlikte imza ile yetkili kılınmalarına ilişkin gündem sırasının kanuna ve usule aykırı şekilde değiştirildiğini, bu durumun BK’nın 19. ve 20. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, toplantıya davet aşamasında karar alınmayışı, ilan edilmeyişi, iki toplantı arasında iki haftalık süre bırakılmayışı muhalefet şerhi olarak toplantı tutanağına geçirilmesi talep ve icra olunmuş ise de davalı genel kurulun çoğunluk üyeleri tarafından kaale alınmadığını ileri sürerek şirketin toplantıya davetin ve toplantıda alınan 29/09/2014 tarihli genel kurul kararlarının butlanla batıl olduğundan iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen dava davalı vekili, genel kurula çağrının usulüne uygun olarak yapıldığını, tüm ortaklara noter marifetiyle tebliğ edildiğini, gündemin anonim şirketlerin genel kuruluna ilişkin yönetmelikteki sıralamaya uygun olması gerekmediğini, davacıların kötü niyetli olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; genel kurul toplantısına çağrının usulsüz olmasının tek başına genel kurul kararlarının iptalini gerektirmeyeceği, şirket bilançoları ve muhasebe kayıtlarının toplantı gününden en az 15 gün öncesinden davacı şirket ortaklarının bilgisine sunulmasının gerektiği, TTK 447. maddesine göre muhalefet şerhinin olarak tutanağa geçirildiği, talebin gündemle ilgisi olmadığından reddine karar verildiği, davacı ortakların TTK 447. maddesi anlamında bilgi alma haklarının engellendiğine kanaat getirildiği, toplantı tutanağının 3/a bendine göre 18/05/2009 tarihli genel kurul kararının 1.maddesi gereğince 10 yıllık süre için müdür olarak atanan şirket ortaklarından ..., ... ve ..."ın müdürlük görevinden herhangi bir sebep gösterilmeksizin azline oy çokluğuyla karar verildiği ve süresiz olarak müştereken imzayla yetkili olmak üzere ... ve ..."ın oy çokluğuyla müdür olarak seçilmiş olduğu, bu haliyle hiçbir sebep gösterilmeksizin davacıların müdürlük görevinden azledilmiş olması ve süresiz olarak başka bir ortağa imza yetkisi verilmiş olması nedeniyle davacı şirket ortaklarının şirketteki görevlerine son vermek amacıyla toplantının yapıldığı ve TBK’nın 27. maddesi kapsamında davacıların kişilik haklarına aykırılığın mevcut olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile 29/09/2014 tarihli genel kurulda alınan kararların batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Asıl ve birleşen dava, farklı ortaklarca açılan, 29.09.2014 tarihli toplantıda alınan limitet şirket genel kurul kararlarının butlanının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, şirket bilanço ve muhasebe kayıtlarının genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce şirket merkezinde ortakların bilgilendirilmesine açık olarak bulundurulmadığından ve toplantı sırasında da bu yöndeki taleplerin reddine karar verildiğinden, TTK 447. maddesi uyarınca pay sahiplerinin inceleme ve denetleme haklarının ihlal edildiği, bu nedenle toplantıda alınan kararların butlanla batıl olduğu, ayrıca müdürlerin azli konusunda hiçbir gerekçe gösterilmemesi ve yeni müdürlerin süre sınırı olmaksızın seçilmiş olmasının da TBK m. 27 uyarınca kişilik haklarına aykırı olması nedeniyle genel kurulda alınan kararların butlanla batıl olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
    Somut olayda, butlan ile batıl olduğu ileri sürülen 29.09.2014 tarihli genel kurul toplantısı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/399-422 sayılı dosyasında, 7 ayrı pay sahibinin TTK m.412 hükmü uyarınca, şirketi olağan genel kurul toplantısına çağırmak üzere kayyum atanması talebi üzerine, pay sahibi Hasan İlhan tarafından, ekli gündem maddesiyle birlikte noter ihtarnamesiyle toplantıya çağırıldığı, gündemde, şirket müdürlerinin azlinin azli, bilanço ve gelir-gider tablosunun okunması ile 2012 yılı faaliyet raporunun okunması ve genel kurul toplantı iç yönergesinin bulunduğu, toplantı sırasında, hem asıl, hem de birleşen dosya davacılarının alınan kararlara muhalefet şerhi koydurdukları ve eldeki davanın de üç aylık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
    Her ne kadar TTK 617/3 maddesinde, toplantıya çağrı ile ilgili anonim şirketler hükümlerine atıfta bulunulmuş ise de, söz konusu çağrı usulüne uyulmamış olmasının, toplantıyı çağrısız toplantı haline sokmayacağı, toplantıya %97 pay sahibinin asaleten veya vekaleten katıldıkları, TTK 414.maddesi uyarınca toplantı günü ve gündemi ticaret sicili gazetesinde ilan edilmemiş ise de, bu husus butlan sebebi olmadığı gibi, davacıların toplantı günü ve gündemden daha önce haberdar olmaları ve ayrıca toplantıya da katılmış ve muhalefetlerini tutanağa geçirmiş olmaları nedeniyle, bu eksiklik sonuca da etkili olmadığından TTK 446.maddesi uyarınca iptal sebebi olarak da görülemez.
    Mahkemece, bilanço ve gelir-gider tablolarının en az 15 gün önce şirket merkezinde pay sahiplerinin incelenmesine hazır bulundurulması hususu bilgi alma hakkının ihlali olarak değerlendirilmiş ise de, esasen azledilmiş müdürlerce bilanço ile gelir gider tablolarının hazırlanması gerektiğinden ve o kişilerce yönetime ilişkin gerek diğer görevler, gerekse bilanço, gelir-gider tablosu ile faaliyet raporları bunlar hazırlanmadığı için şirket genel kurulu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği izne istinaden kayyum tarafından toplantıya çağırılmış olması nedeniyle, kayyum tarafından sadece resmi kurumlara intikal etmiş bilgilerin okunmasıyla yetinilmiş olması, genel kurul tarafından, pay sahiplerinin, bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarının sınırlandırılmasına ilişkin olarak alınmış bir kararın da bulunmaması nedeniyle, mahkemece butlan sebebi sayılması doğru olmamış hükmün davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Mahkemece, şirket olağan genel kurul toplantısında, müdürlerin azline dair alınan kararın haklı bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle butlan kararı verilmesi de doğru değildir. Somut olayda şirket müdürlerinin azline dair kararların iptali konusunda ileri sürelen sebepler butlan sebebi değil, iptal sebebi olarak görülmelidir. TTK 630/1. maddesi uyarınca, şirket genel kurulu şirket müdürlerini her zaman görevden alabilir. Haklı sebeple müdürlerin azli, ancak şirket ortakları tarafından açılan azil davalarında aranan bir unsur olup, şirket tarafından alınan yöneticilerin azline ilişkin genel kurul kararlarında haklı sebebin bulunması şart olmadığı gibi, azil kararında bu konuda bir gerekçe gösterilmesi de gerekmediği halde mahkemece yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeple davalı şirket yararına bozulması gerekmiştir
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi