13. Ceza Dairesi 2019/12641 E. , 2019/17713 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk lirası, aynı suçtan diğer sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmalarına dair Suruç Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2012/550 esas, 2013/967 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 01/11/2019 gün ve 94660652-105-63-13653-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 06/11/2019 gün ve 2019/12641 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Adı geçen sanığın ve suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçu ile birlikte işledikleri iddia olunan nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlâl suçları nedeniyle mahkûmiyet hükümlerinin temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 29/02/2016 tarihli ve 2015/7760 esas, 2016/3253 karar sayılı ilâmında yer alan" Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık kesintili zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 12.03.2005 gününden karar tarihi olan 03.12.2013 tarihine kadar geçmiş bulunması sebebiyle ve sanık ... hakkında 765 sayılı yasa ile 5237 sayılı yasa maddelerinden verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, suça sürüklenen çocuk yönünden ilâmda belirtildiği şekilde karar tarihinden önce zamanaşımı süresinin dolduğu, sanık ... yönünden ise 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Kanun maddelerinden verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
I-Suça sürüklenen çocuk ... yönünden kanun yararına bozma talebinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 151/1, ve 31/3 maddelerine uyan mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık zamanaşımının, suç tarihi olan 12.03.2005 gününden hüküm tarihini olan 03.12.2013 tarihine kadar geçmiş bulunduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile Suruç Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2012/550 esas, 2013/967 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, hükmolunan cezaların kaldırılmasına,
II-Sanık ... yönünden kanun yararına bozma talebinin incelenmesinde;
Dairemizin 29.02.2016 tarih ve 2015/7760 Esas ve 2016/3253 karar sayılı karar ile “sanık ... hakkında 765 sayılı yasa ile 5237 sayılı yasa maddelerinden verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerektiği” yönündeki bzoma ilamımız sonrasında, Suruç Asliye Ceza Mahkemesi’nce bozma ilamımıza uyularak 19.09.2017 tarih ve 2018/2940 Esas 2016/257 esas 2017/378 karar sayılı kararı ile sanık hakkında lehe aleyhe yasa değelendirilmesi yapılmak suretiyle karar verildiği, verilen kararın Daremizin 11.04.2018 tarih ve 2018/2940 Esas 2018(18073 karar sayılı ilamı ile kararın zamanaşımı nedeniye düşmesine karar verildiği anlaşıldığından; sanık ... yönünden Suruç Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2012/550 esas, 2013/967 sayılı kararı ile verilen mala zarar verme suçu bakımından 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5237 sayılı Kanun maddelerinden verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerektiği şeklinde kanun yararına bozma istemi hakkında karar verilmesine imkan kalmamış olması karşısında; yerinde olmayan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.