19. Hukuk Dairesi 2015/8367 E. , 2016/2049 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ..."ün geldiği, karşı taraftan kimsenin gelmediği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ... Gümrük Müdürlüğü"nün 29.07.2010 tarihli devir kararı doğrultusunda Kahramanlı antreposunda bulunan 412.968 kg pamuğu davalı firmadan devralarak ürün bedelini de peşin olarak 02.08.2010 tarihinde ödediğini, ... Gümrük Müdürlüğü"nce davalı firma tarafından gönderici firmaya yapılan transferin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten sonra tamamlandığının tespit edildiği gerekçesiyle KDV Kanunu"nun 51. maddesine istinaden müvekkili aleyhine KKDF ve KDV vergi farkı çıkartılarak cezai işlem uygulandığını, bunun sorumlusunun davalı olduğunu, kesilen cezaların müvekkili hesabına yatırılması hususunda keşide edilen ihtarnameye rağmen bu bedelin ödenmediğini, davalının kusuru nedeniyle uğranılan zararın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davada müvekkili şirketin yerleşim ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının HMK"nın 119. maddesine aykırı olduğundan açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin ... Gümrük Müdürlüğüne devralan olarak devre konu mallarla ilgili tüm yükümlülükleri, bu bağlamda gümrük vergileri ile para cezalarını da üstlendiğine dair beyanda bulunduğunu, idarenin müvekkilini muhatap almayıp davacıdan söz konusu cezayı talep ettiğini ileri sürerek, davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen 1. ve 2. bilirkişi raporlarına göre; davalı şirketin gümrük yükümlülüğünün başlatılmasından 6 gün sonra ihracatçı firmaya ödeme yapması nedeniyle davacı şirketin KKDF kesintisi, KDV farkı ve vergi cezası ödemek zorunda kaldığı, ödenen KKDF kesintisi, KDV farkı ve vergi cezasının davalı şirketin hatalı işlemlerinden kaynaklandığının tespit edildiği,davacı şirketin üstlendiği sorumluluğun emtianın gümrük mevzuatına uygun olarak getirilmesi ve devredilmesi durumundaki hukuki ve malî sorumluluk olduğu, davacı şirketin davalı şirketin gümrük mevzuatına aykırı işlemleri nedeniyle doğacak hukukî ve malî yükümlülükleri de üstlenmediği, davacı şirketin davalı tarafın kusurlu eylemleri nedeniyle toplamda 55.474,84-TL fazladan ödeme yapmak durumunda kalmış olup bu miktarı davalı şirketten talep etmekte haklı olduğu, davalı tarafın sunmuş olduğu uzman görüşünün dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı, davacı icra takibinde 1.400,17-TL takip öncesi faiz talep etmiş ise de; davalı şirket itirazın iptali davası açarken bu istemini dava
konusu yapmadığından davanın tam kabulüne karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu icra takip dosyası ile yapılan takipte davalı borçlunun 55.474,84-TL"lik asıl alacak miktarına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin bu miktar alacak üzerinden devamına, %20 oranından icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davalının eksik ve hatalı işlemleri iddiasıyla ... Gümrük Müdürlüğüne ödenen KKDF ve KDV vergisi ile ceza miktarının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasının niteliği gereği takip tarihindeki alacak-borç durumu esas alınır. Somut olayda davacı tarafından dava konusu alacağın dava dışı idareye takip tarihinden sonra ödenmiş olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda davacının takip tarihi itibariyle henüz davalıdan talep edebileceği bir alacağı bulunmadığından davacı iş bu alacağını itirazın iptali davası açarak isteyemez. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.