11. Hukuk Dairesi 2016/11894 E. , 2018/5067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/03/2016 tarih ve 2013/305-2016/381 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sigorta acenteciliği yaptığını, davalı tarafa yapmış olduğu çeşitli sigorta poliçeleri nedeni ile alacaklı olduğunu, alacağı nedeniyle icra takibi yaptığını, davalının itiraz ederek takibi durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile 31/07/2012 tarihili poliçeyi akdetmediğini, böyle bir poliçe olmadığını, davacının bu poliçeyi icra takibine dayanak yaptığını, müvekkilinin borcunun olmadığını savunurak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında poliçe düzenlenmesi konusunda sözleşme ilişkisi bulunduğu, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından 2010 ve 2011 yıllarından davalı lehine çeşitli sigorta poliçelerinin düzenlendiği, 06.11.2011 tarihli 1.056,75 TL bedelli poliçe dışındaki tüm poliçelerin davalı tarafından da kabul edildiği, bu poliçenin davalı defterlerine işlenmemiş olmakla birlikte davacı tarafından düzenlendiği, poliçenin iptal edildiğine dair davalı tarafından herhangi bir delil sunulmadığı, poliçenin de geçerli olduğu, poliçelerin toplam bedelinin 17.437,83 TL olduğu, davalı tarafından toplam 16.38175 TL ödeme yapıldığı, 06.11.2011 tarihli 1.056,75 TL bedelli poliçenin ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.056,75 TL üzerinden takibin devamına, 211,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Kararı davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1- HUMK"nın 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 472/2. maddesi hükmüne göre, hüküm tarihi itibariyle miktar veya değeri 2.200 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Dava dilekçesinde, 9.817,49 TL asıl alacak, 249,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.066,83 TL tutarındaki icra takibine vaki itirazın iptali istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.056,75 TL üzerinden takibin devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Davada hükmedilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartıılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarida (1) nolu bentte açıklanan nedenlerlerden dolayı, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerlerde dolayı, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.