1. Hukuk Dairesi 2015/17151 E. , 2018/13753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... V.D.
DAVALILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili, davalılardan Abdulhamid Kolcu vekili ile Mahmut Baş vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, ..."ın duruşma isteği değerden reddedilip, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı, kayden paydaş olduğu 1469 sayılı kadastral parselde hissesine karşılık 4815 m2 yerinin bulunduğunu, taşınmazın ifrazı sonucu oluşan parsellerden 6259 parsel sayılı taşınmazda eksik pay verilerek, bir kısım payının diğer paydaşlar adlarına tescil edildiğini ileri sürerek, 6259 sayılı parseldeki payının 4815 m2 olacak biçimde yeniden hisselendirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar kendi paylarının da eksik yazıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece görevsizliğe ilişkin olarak verilen karar Dairece "... Gerçekten, davacının paydaş olduğu 1469 sayılı anakadastral parselin önce ifraza tabi tutulduğu, davacının müfrez parçalardan yalnızca birinde hissedar kılındığı, paydaş kılınmayan diğer 6257 sayılı müfrez parselin bir kısmının ise imar şuyulandırma işlemine tabi tutulduğu anlaşılmaktadır. İmar işlemine tabi tutulan bölüm yönünden idari nitelikteki şuyulandırma (parselasyon) işlemi idari yargı yerinde iptal edilip, ortadan kaldırılmadıkça ve böylece kadastral duruma dönülmedikçe davacının o bölümde hissedar kılınmasına olanak yoktur. Öyle ise imar şuyulandırma (parselasyon) işlemine tabi tutulan yer için idari yargı yerinin görevli olduğundan söz edilmesi doğrudur. Ancak, bu bölüm dışındaki kısım hakkında işin esasının genel hükümlere göre incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın tümü yönünden görevsizliğe hükmedilmesi doğru değildir"
gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bu kez Dairece " ...davacının 1469 kadastral parseldeki payının, çekişme konusu 6259 ifraz parseline hangi oranda eksik yansıtıldığının saptanması, davalıların anakadastral ve müfrez parsellerdeki payları da gözetilmek suretiyle, davacıya hangi oranda pay verilmesi gerektiğinin belirlenmesinden sonra sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir" gerekçesi ile noksan soruşturma nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine Dairece "...davacının ifraz öncesinde, 1469 parseldeki payı 19260/190000 dır. İfraz sonrası 6259 parsele bu payı 19200/190000 olarak 60 pay eksik olarak aktarılmıştır. Yine, tapu kayıtlarında açıkça görüleceği gibi paydaşlardan ..."ın 1469 parseldeki hissesi 22000/118740 iken 6259 parsele 48915/118740 olarak 2 katı çoğaltılarak aktarılmıştır. 6257 ve 6258 parseller bakımından davacının herhangi bir talebi yoktur.
6259 parselde ise davacıya 60 pay eksik verildiği, eksik verilen bu payın diğer paydaş ..."a verilen fazla pay içerisinde kaldığı tapu kayıtlarından açıkça anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davacının 60/190000 paya isabet eden eksik payının davalı ..."a verilen fazla paydan iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, mahkemece hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, davalı ... adına kayıtlı 19260/190000 payın, 60/190000 payının iptali ile davacı ... Üstün mirasçıları adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Son bozma kararı sonrası Harita Mühendisi ... tarafından düzenlenen 5/6/2013 tarihli raporda "...davalı ..."ın 22000/118740 hissesi, ifraz sonucu oluşan 6257, 6258 ve 6259 parsellerden sadece 6259 no"lu parsele aynen aktarılmıştır. Davalının 6259 no"lu parseldeki 22000/118740 hisseye tekabul eden alanı 2603 m2"dir.Yani başlangıçta 1469 parseldeki 5500 m2"si ifraz sonrası 6259 sayılı parselde 2897 m2 düşerek 2603 m2 olmuştur. 6259 no"lu parselin tapu kaydı dikkatli incelenirse davalının hissesinin, ... "tan 26915/118740 (3185 m2) hisseyi hükmen satış kararıyla aldığı ve bu parselde daha önceden var olan 22000/118740 (2603 m2) hissesi ile pay tevhidi yaparak (48915/118740) oluştuğu açıkça görülecektir. Bu hisse de toplamda bu parselde 5788 m2"ye tekabül etmektedir. Yargıtay bu hisseyi iki katı çoğaltılarak ifrazdan gelen hisse olarak algılamıştır..." değerlendirmesinde bulunulmuş, hem davacının hem de davalı ..."ın ifraz öncesi alanları ile ifraz sonrası alanları kıyaslandığında paylarının eksik olduğu, eksik olanın fazla olandan karşılanması gerektiği, fazlalığın ise mükererrer olarak sicilde yer alan kişilerde ve hatalı hisse tescillerinde bulunduğu vurgulanmıştır. Harita Mühendisi bilirkişi ... 30.08.2013 tarihli raporunda da aynı hususlara değinmiştir. Daha sonra 30.04.2014 tarihinde Harita Kadastro Teknikeri ... tarafından düzenlenen raporda dava konusu taşınmazda olması gereken pay durumları gösterilmiştir.
Ne var ki, gerek son bozma kararından sonra alınan raporlar, gerekse daha önce sunulan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir. Tedavüllü tapu kayıtları incelendiğinde; davacı ve davalıların ifraz öncesi paydaş oldukları 1469 no"lu kadastral parseldeki tapu maliklerinin tamamının ifraz sonrası oluşan parsellere aynen aktarılmadığı, ayrıca ..."ın hissesindeki artışın 23.10.1992 tarihinde yapılan hükmen satış ve tevhit sonucu ... hissesini satın almasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu durumda, son bozma kararında değinilen davalı ..."ın 1469 parseldeki hissesi 22000/18740 iken 6259 parsele 48415/18740 olarak iki katı çoğaltılarak aktarıldığı tespitinin maddi yanılgıya dayalı olduğu açıktır. Maddi yanılgıya dayalı bozma ilamına uyulmuş olmasının taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, 3 kişilik bilirkişi kurulundan önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek biçimde rapor alınarak davacının 1469 kadastral parseldeki payının, çekişme konusu 6259 ifraz parseline hangi oranda eksik yansıtıldığının saptanması, davalıların ana kadastral ve müfrez parsellerdeki payları değerlendirilerek dava konusu edilen 6259 parsel yönünden hangi davalının payından hangi oranda iptali gerektiği hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, değinilen hususları içermeyen biçimde yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.