Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6101
Karar No: 2015/158
Karar Tarihi: 14.01.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6101 Esas 2015/158 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/6101 E.  ,  2015/158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ile vekili Av. ... gelmiş, davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, başta tahsis edilen C-8 numaralı villanın yıkımına karar verilmesi sonrasında X39-B numaralı villanın tahsis edildiğini, bu villa hakkında da kaçak imal edildiği gerekçesiyle yıkım kararı verildiğini, keşide edilen ihtara rağmen villa teslim edilmediği gibi, kira bedelinin de ödenmediğini, diğer ortakların 2000 yılından itibaren villalarını teslim aldıklarını, eşitliğe aykırı uygulama yapıldığını ileri sürerek, davacıya teslim edilmeyen villa rayiç değerinin temerrüt faiziyle tahsiline, teslim edilmeyen villanın geriye doğru olmak üzere aylık 2.000,00 TL kira bedelinin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıya tahsis edilen villa hakkında yıkım kararı bulunduğu, kaçak imal edilen villanın davacıya tesliminin mümkün olmadığı, kaçak olan villanın rayiç değerinin de bulunmayacağı, davacının yasal olarak verilemeyen konut nedeniyle tazminat talep edebileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Davacının davalı kooperatifin ortağı olduğu, davacıya villa tahsis edildiği, tahsis edilen villa hakkında dava dışı belediyece yıkım kararı aldığı, bu yıkım kararının iptali için idare mahkemesine açılan davanın derdest olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
    Davacı, teslim edilmeyen villa rayiç değerinin tazminini talep etmiştir. İstem nazara alındığında, davacının mevcut kaçak binanın değerini talep etmediği, diğer ortaklara teslim edilen villanın davacıya teslim edilmemesi nedeniyle bedelinin tazmininin istendiği muhakkaktır. Bu itibarla, davaya yanlış anlam verilmesi suretiyle, kaçak villanın rayiç değerinin olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Kabule göre;
    Dosya içerisindeki 10.06.2012 tarihli davalı kooperatif genel kurulunun 9 numaralı kararı ile davacı ve arkadaşlarının ihracına karar verilmiştir. Yine, dosya içerisindeki dekonta göre, kesinleşen ihracı nedeniyle davacıya ödeme yapılmıştır.
    Bu durumda, mahkemece, kooperatif ortaklığına bağlı olarak davacının villa veyahutta villaya bağlı tazminat talebinde bulunabileceği, ortaklık ilişkisinin ihraç kararı ile son bulması halinde ise ancak çıkma payı alacağını talep edebileceği, bu davanın konusunun ise teslim edilmeyen villa nedeniyle tazminata ilişkin olduğu nazara alınarak, davacının ihracına ilişkin karar kesinleşmiş ise, bu davanın; davacının ihraç edildiği, ihraç edilen davacının villa ya da villa tahsis edilmemesi nedenine dayalı tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle reddine karar verilmesi,
    Aksi halde ise; yıkımına karar verilen villalara ilişkin idare mahkemesine açılan dava sonucu beklenerek, idare mahkemesinin belediyenin aldığı yıkım kararını iptal etmesi halinde, davacıya tahsis edilen villa bulunduğundan, davacıya tahsis edilen villa ile diğer ortaklara tahsis edilen villa arasında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesinde anlamını bulan eşitliğe aykırılık bulunup bulunmadığı araştırılarak; eşitliğe aykırılık var ise saptanan eşitsizliğin giderilmesi, yok ise davanın yine reddine karar verilmesi,
    İdare mahkemesine açılan dava reddedilir ise, bu durumda da, anılan yasa maddesi nazara alınarak, kooperatif ortaklarının hak ve borçlarda eşit olduğu nazara alınmak ve davacıya tahsis edilecek villanın kesinlikle imal edilemeyeceğinin anlaşılması halinde ise;
    Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin, hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:
    a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
    b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
    c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
    d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
    e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
    Formülü doğrultusunda inceleme yapılarak, davacının tazminat istemi hakkında bir karar verilmelidir.
    2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi