11. Hukuk Dairesi 2019/2211 E. , 2020/647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/10/2017 tarih ve 2017/721 E- 2017/799 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/02/2019 tarih ve 2018/1035 E- 2019/301 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ortakları arasında ihtilaf çıkması üzerine hakeme başvurulduğunu, 10.03.2014 tarihli 2012/1 Esas 2014/1 Karar sayılı karar ile davalının şirketten çıkma talebinin kabulü ile 14.680.465,52 TL ayrılma akçesinin ödenmesine karar verildiğini, karara itiraz edilmesi üzerine 02.12.2014 tarihli ek karar ile kararın infazının durdurulduğunu, hakem kararının iptali için açılan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/741 Esas sayılı davanın reddedildiğini, oysa kamu düzeninden olduğu anlaşılan çıkma davasının tahkime elverişli olmadığını, bu nedenle hakem kararının geçersiz olduğunu, davalının hakem kararına dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alarak icra takibine giriştiğini ileri sürerek öncelikle itiraz üzerine hakem tarafından verilen 02.12.2014 tarihli ek kararın 4. fıkrasında; "İşbu kararın 1, 2, 3.bentlerindeki ara kararların yerine getirilip hüküm verilinceye kadar hakemliğimizce verilen 2012/1 esas; 2014/1 karar sayılı 10.03.2014 tarihli kararın infazının durdurulmasına" dair ek karara istinaden icra takibine konu hukuken geçerli ve infazı mümkün olmayan hakem kararı bulunmadığından ve bu kararda yazılı 14.680.365,52 TL ayrılma akçesinden borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ileri sürdüğü iddiaların hakem kararının iptali davasının konusu olabileceğini, bu hususların da iptal davasında tartışıldığını ve iptal davasının reddine karar verildiğini, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, icra takibine dayanak teşkil eden hakem kararına karşı ancak HMK"nın 439/1. maddesi uyarınca iptal davası açılabileceği, ayrıca davacının hakem kararının iptali ile ilgili olarak daha önce dava açtığı, bu nedenlerle işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın HMK"nın 114/1-(h) ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde ve 10.03.2014 tarihli 2012/1E. 2014/1K. sayılı kararı ile tahkim yargılamasının sona erdiğinin, tahkim heyetince verilen 02.12.2014 tarihli ek kararın HMK’nın 437. maddesi uyarınca düzeltme, tavzih ve tamamlama kararı niteliğinde bulunmadığından aynı Kanun’un 435/2. maddesi uyarınca yok hükmünde olduğunun anlaşılmış olmasına göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmaması nedeniyle yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.