13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/39041 Karar No: 2017/11032 Karar Tarihi: 13.11.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39041 Esas 2017/11032 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, dava dışı bir kişinin üzerinde bulunduğu tapuda kayıtlı taşınmazı, üzerinde ipotek bulunmasına rağmen satın aldığını ve davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını iddia ederek ipoteğin kaldırılması için dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin tüketici kredisi kapsamında olduğunu ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanması gerektiğini belirterek, görevinin Tüketici Mahkemesi olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği ancak işin esasına girildiği için kararın bozulması gerektiğine hükmedilmiştir. Kanun maddeleri ise, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesi, görevle ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğunu ve kazanılmış hakların söz konusu olmadığını belirtmektedir.
13. Hukuk Dairesi 2015/39041 E. , 2017/11032 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı ..."na ait tapuda ... Köyü 408 ada, 1 parselde kayıtlı bulunan taşınmazı 10.04.2012 tarihinde üzerinde davalı ... AŞ lehine 28.07.2009 tarihinde konulan ipotek ile birlikte tapuda resmi sözleşme düzenleyerek satın aldığını, davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında akdedilen kredi sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken tüm kredi taksitlerinin vadesinde ödendiğini, bu nedenle ipoteğin terkini gerektiğini, ipotek konusu kredi borcunun tamamı ödenmiş olmasına rağmen davalı ... AŞ"nin ipoteği kaldırmadığını, beyan ederek 28.07.2009 tarihli, ... yevmiye no.lu ipotek kaydının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca bir hukuki işlemin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlık, tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisinin teminatı amacıyla verilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 4077 Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 965,75,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.