MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın suça konu çekleri sahte olarak düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın, suça konu çeklerin keşidecisi ... İnşaat.. Ltd. Şti. yetkilisi olan ..."a kum satıığını, karşılığında çekleri aldığını, yazıları kendisinin yazdığını, imzayı ise ..."ın attığını savunması; tanık ..."ın ise sanığın kendisinden borç para isteyince hatır çeki şeklinde bu çekle beraber toplam iki tane şirket çekini boş olarak verdiğini, kendisine "mademki bu çekleri al, yaz, doldur kullan ve sonra öde" dediğini, bu şekilde sanığın iki boş çeki yazıp keşideci kısmına yanında bilgi ve rızasıyla imzaladığını, sanığa hatır çeki verdiğine dair belgesinin olduğunu, bu şekilde verilen çeklerden iki tanesinin sanık tarafından ödendiğini beyan etmesi; ekspertiz raporunda, keşideci imzalarının keşideci şirket yetkililerine ait olmadığı, ancak sonlandırılma biçimleri itibarıyla sanığın eli ürünü olabileceği fakat imzaların basit tersimli olmaları nedeniyle sanığın elinden çıktıklarını gösterir nitelikte yeterli kaligrafik uyarlılıkların tespit edilemediğinin belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, daha önce benzer şekilde imzalanıp ödenen çekler olup olmadığı araştırılarak suça konu çekler ile karşılaştırılıp imzaların aynı olup olmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.