3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13172 Karar No: 2019/22666 Karar Tarihi: 10.12.2019
Kasten yaralama ve kasten yaralamaya teşebbüs - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13172 Esas 2019/22666 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi sonucu incelenen dava, kasten yaralama ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından mahkumiyetle sonuçlanmıştır. Mahkemece verilen hükümlerin temyiz edilmesi sonucu yapılan değerlendirme sonucunda, sanıkların adli sicil kaydına konu tekerrüre esas olabilecek başka bir ilamın bulunmaması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağına karar verilmiş ve sanıklar hakkında infaz rejimi uygulanması gerektiği kararlaştırılmıştır. Ayrıca, sanıkların eylemleri nedeniyle birden fazla nitelikli halin aynı olayda gerçekleşmesi nedeniyle TCK'nin 86/2. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmemiştir. Sanıklarla ilgili hükümlere yönelik Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı nedeniyle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nin 58, 61, 86/2 ve 29. maddeleri belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2019/13172 E. , 2019/22666 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kasten yaralama ve kasten yaralamaya teşebbüs HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanıkların adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olduğu kabul edilen Muradiye Asliye Ceza Mahkemesinin 14.10.2009 tarih, 2007/16 Esas - 2009/196 Karar sayılı mahkumiyet ilamlarının suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı ve sanıkların adli sicil kaydına konu tekerrüre esas olabilecek başka ilamının da bulunmadığı gözetilmeksizin mükerrir kabul edilerek, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi, 2) Mahkemece sanık ..."ın eylemini, kardeşine karşı silahtan sayılan bıçak ile ve sanık ..."ın eylemini, kardeşine karşı silahtan sayılan taş ile gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi karşısında, birden fazla nitelikli halin (TCK"nin 86/3-a, 86/3-e) aynı olayda gerçekleşmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK"nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak sanıklar hakkında TCK"nin 86/2. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Sanık ... ve tanıkların aşamalardaki, sanık ile kardeşi olan mağdur ..."ın olay günü ..."ın annelerini darp etmesi nedeni kavga ettiklerine dair beyanlarına göre, sanık ... lehine TCK"nin 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4) Sanıklar hakkında verilen hükümlere yönelik, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 10.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.