7. Hukuk Dairesi 2014/85 E. , 2014/8513 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Antalya 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 30/09/2013
Numarası : 2009/795-2013/454
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup tutmadığı hususu açıldığı beyan edilen veya açılmamış ise açılacak davada tartışılması gerektiğinden bu davada sonuca etkili olmamasına göre davacının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddine.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
3-Davacı, iş sözleşmesinin işveren tarafça haksız feshedildiğini iddia ederek, iş sözleşmesinde öngörülen cezai şart, ücret farkları ve bakiye süre ücretinin tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence ispat edilemediği gerekçesiyle, bilirkişi raporu ve talep miktarı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve buna bağlı olarak da davacının bakiye süre ücreti ile sözleşmede kararlaştırılmış olan cezai şart alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Davalı işyeri özel bir hastane olup, davacı da bu hastanede uzman doktor olarak çalışmaktadır. Dosya içerisinde mevcut hasta ilişkileri bölümü görüş kabul formları incelendiğinde, davacı hakkında; 08.06.2009 tarihli 1056 ref.no. lu formda, hastanede muayene olmuş olan hasta tarafından, davacının kendisine bağırdığı, yanında çalışana bağırdığı ve çok sinirli olduğu, kendisinden önce muayene olmuş olan iki hastaya da aynı şekilde bağırdığını diğer hastaların kendisine söylediğini belirtmiş, hastanın davacı hakkındaki şikayeti üzerine müşteri memnuniyeti açısından işveren tarafça müşterinin doktorunun değiştirildiği ve davacıya yaptırılan muayene ücretinin müşteriye iade edildiği form ekinde belirtilmiştir. 01.06.2009 tarihli 1033 ref.no. lu formda, hastanede muayene olmuş olan hasta yakını tarafından, davacının muayene olmak isteyen eşi ile ilgilenmediğini, eşine gereken özeni gösterip tedavi olmasını sağlamadığını ve davacının tavırları nedeniyle eşinin muayene olmadan ayrıldığını belirtmiştir. 22.05.2009 tarihli 992 ref.no. lu formda, hastanede muayene olmuş olan hasta tarafından, muayene olmak için davacının yanına gittiğinde davacının kendisini azarlar tarzda konuştuğunu, bu saatte neden geldiğini bu saatte muayene yapmadıklarını söyleyerek kendisini azarladığını ve kovulur gibi hastaneden çıktığını, bu tarzdaki doktorların hastaneye yakışmadığını belirtmiş, form ekinde hastane yetkililerince gerekirse başka bir doktora muayene olabileceğinin müşteriye bildirildiği belirtilmiştir. Yine dosya içinde birçok benzer formda davacıya muayene olmak isteyen hastaların, davacının kendilerini muayene etmediği ve kendilerine kötü davrandığı şekline davacı hakkında olumsuz görüş bildirdikleri görülmektedir.
İşçinin işverene karşı doğruluk ve bağlılıkla uyuşmayan hareketlerine örnek olarak, işverenin müşterilerine karşı kötü davranması da kabul edilmektedir. Yukarıda anlatıldığı üzere, davacının hastalarca bildirilen hareketleri, işverene karşı doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlardandır. işveren feshi haklı nedene dayandığı halde, cezai şart ve bakiye süre ücretinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.