Esas No: 1989/912
Karar No: 1992/162
Karar Tarihi: 22.01.1992
Danıştay 4. Daire 1989/912 Esas 1992/162 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir şirketin vergi incelemesi sonucu resen vergi tarhıyla ilgili bir uyuşmazlığı ele almaktadır. Şirketin kayıt dışı satış hasılatı saptandığı için resen vergi tarhı uygulanmıştır. Ancak mahkeme, sadece randıman esasına göre yapılan hesaplamalarla bu kararın verilemeyeceği, açık ve inandırıcı delillere ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir. Kanun olarak da, defter ve belgelerin vergi matrahının doğru saptanmasına olanak vermeyecek derecede hatalı veya eksik olması durumunda resen vergi tarhı uygulanabileceği, ancak bunun açık ve kesin olarak ortaya konulması gerektiği belirtilmiştir (213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 30/4. madde). Azlık oyu ise, randıman incelemesi sonucuna dayalı vergi tarhının hukuksal olarak kabul edilebileceği görüşündedir.
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 162
Esas Yılı : 1989
Esas No : 912
Karar Tarihi : 22/01/992
AÇIK VE İNANDIRICI TESBİT VE HUKUKEN GEÇERLİ DELİLLERLE ORTAYA KONULMADAN RANDIMAN ESASINA GÖRE YAPILAN HESAPLAMALAR SONUCUNDA KAYIT DIŞI SATIŞ HASILATI BULUNDUĞUNUN VE BU DURUMUN DEFTER VE BELGELERİN İHTİCACA SALİH OLMADIĞININ KANITI OLAMIYACAĞI HK.
Davacı şirketin 1.7.1984-30.6.1985 özel hesap dönemi işlemlerinin tetkiki sonucu düzenlenen rapora dayanılarak ikmalen ve resen salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakcılık cezasını; ikmalen tarha konu edilen matrah farklarından arazi satış geliri ile cam kavanoz satış gelirine ilişkin olan farklarda isabet bulunmadığı, şirketin aktifinde
kayıtlı kamyonetin satışından sağlanan kazancın Vergi Usul Kanununun 328.maddesi uyarınca yenileme fonuna aktarılmasına karşın, eski kamyonetin satışından üç gün sonra yeni bir kamyonet alınmış olması sebebiyle, yeni kamyonet için ayrılan amortismanın yenileme fonuna mahsubu gerekirken kar/zarar hesabına kaydında isabet görülmediğinden, bu yönden saptanan matrah farkının yerinde olduğu, resen tarhiyata konu olan ve münhasıran şirketin üretimini yaptığı mamullerle ilgili olarak yapılan randıman incelemesi sonucu saptanan matrah farkının, mahkemece ilgili mesleki kuruluşlardan alınan bilgiler doğrultusunda yeniden yapılan hesaplama sonucunda yeniden tesbit edildiği, bu durumda ikmalen ve resen tarhiyatı toplam 3.644.303 lira üzerinden ve kaçakcılık cezasının da ağır kusur cezasına çevrilmesi suretiyle değişiklikle onayan Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Vergi Dairesi Müdürlüğünce temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar,mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.Davacı şirketin, mahkemece onanan yenileme fonuna ilişkin matrah farkına yönelik iddiaları, mahkeme kararının dayandığı gerekçeleri kusurlandıracak nitelikte değildir. Re'sen saptanan matrah farkına gelince;
şekerli egıda maddeleri imal ve satışıyla uğraşan davacı şirketin, satışını yaptığı mamullerin imalatında kullandığı hammadde ve yardımcı maddelerden hareketle ve randıman esasına göre yapılan hesaplamalar sonucunda kayıt dışı bırakılmış satış hasılatının bulunduğu kabul edilmek ve bu durumun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30/4.maddesinde öngörülen, defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığının kanıtı kabul edilmek suretiyle resen vergi tarhı yoluna gidilmiştir.
Vergi Usul Kanununun 30.maddesinin 4 numaralı bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak saptanmasına olanak vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması nedeniyle ihticaca salih bulunmaması resen vergi tarhı sebeplerinden sayılmıştır.
Kanunun sözü edilen maddesinde öngörülen resen vergi tarhına ilişkin hükmün uygulanması, anılan madde ile idareye verilen yetki ve görevin eksiksiz yerine getirilerek vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere dayanılarak saptanmasına olanak bulunmadığı hususunda sağlıklı tesbitlerin yapılmış olması koşuluna bağlıdır. Başka bir anlatımla bu tür tesbitlerin mevcut olmaması halinde tahmin ve kanaate dayalı hesaplamalara dayanılarak verginin resen tarhı yoluna gidilmesi mümkün değildir. Bu itibarla resen tarh yoluyla vergileme yapılabilmesi için, Vergi Usul Kanununun 30.maddesinde belirlenen koşullarının gerçekleştiğinin bir karineye dayanılarak değil, açık ve kesin olarak ortaya konulması gerekir. Uyuşmazlık konusu eolayda tarhiyata dayanak alınan inceleme raporunda, resen tarh nedeni olarak yanlızca randıman esasına göre yapılan hesaplamalar sonucunda kayıt dışı satış hasılatı bulunduğu bu durumun defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığının kanıtı olduğu kabul edilmek suretiyle resen vergileme yapılmıştır. Ancak başkaca açık ve inandırıcı bir tesbit ve hukuken geçerli delillerde ortaya konulmadan, salt randıman esasına göre fark bulunduğunu kabul etmek, yasanın aradığı anlamda bir resen tarh nedeni olarak kabul edilemez. Çünkü bu yöntemle inceleme yapılması, maddi olmaktan ziyade tahmin ve kanaat unsurlarının ağırlıkta olduğu sonuçları doğururki bunun ise defter ve belgelerin açık olarak ihticaca salih olmadığını gösterdiğini söylemek mümkün değildir. Bu itibarla salt randıman incelemesi sonucu bulunan fark matrah üzerinden resen vergi tarhı yoluna gidilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, davacı şirket temyiz isteminin resen vergi tarhı yönünden kabulüne, ... Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
AZLIK OYU:
Randıman incelemesi sonucu saptanan matrah farkının resen vergi tarhına konu edilebileceği görüşüyle karara karşıyım.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.