Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/5331 Esas 2017/7504 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5331
Karar No: 2017/7504
Karar Tarihi: 09.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/5331 Esas 2017/7504 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/5331 E.  ,  2017/7504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde hak düşürücü süreye uğraması sebebiyle reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 01.03.2000 ile 01.03.2007 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden ,davacının davalı işveren ....."e ait 1001084 sicil numaralı işyerinden 23.03.2007-31.07.2007 tarihleri arasında çalışmalarının bildirildiği,işyerinin yol sedde ve drenaj kanal yapım işinden 14.10.1999-15.12.2007 tarihleri arasında kanun kapsamında bulunduğu,dönem bordrolarının getirtildiği,dinlenen bordro tanıkların beyanının davacının çalışma süresi ve çalışmanın sezonluk mu kesintisiz mi olduğu konularında açık ve net olmadığı,tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu,mahkemece hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi gereği hizmet tespitine ilişkin bu tür davaların 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmektedir. Aynı maddede; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür.
    Davacının 01.03.2000-01.03.2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını iddia ettiği,davanın 20.02.2012 tarihinde açıldığı,buna göre hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilerek ihtilaflı dönemin tamamına ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların davalı işyerinde çalıştıklarının denetimini sağlamak bakımından hizmet cetvellerini getirtmek, davacının davalı işyerinde kuruma bildirilen dışında tespiti istenen sürede çalışıp çalışmadığı, mevsimlik mi yoksa kesintisiz mi çalıştığı konusunda dinlemek,davalı işyerindeki bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmemesi halinde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.