Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve nitelikli hırsızlık - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/10287 Esas 2017/718 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10287
Karar No: 2017/718
Karar Tarihi: 25.01.2017

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve nitelikli hırsızlık - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/10287 Esas 2017/718 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir kişinin kredi kartı ile 1.000 TL çekip 10.000 TL havale yaptığı suçlamasıyla yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın nitelikli hırsızlık suçundan suçlu olduğuna hükmederken, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan ise beraat ettiğine karar vermiştir. Ancak hükümde bazı eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkemenin eksik incelemeye dayalı bir karar verdiği tespit edilmiş ve karar bozulmuştur. Bozma kararına göre, öncelikle suça konu kartın gerçek kart olup olmadığı belirlenmelidir. Sanığın suç tarihinde kullandığı cep telefonu numarası ve ATM çevresinde yapılan işlemler de incelenmelidir. Ayrıca, bankalararası kart merkezinden görüş alınarak kopya kart olup olmadığı tespit edilmelidir. Bu doğrultuda, suçun sübutu halinde olduğu durumda sanık hakkında TCK n. 245/1 maddesindeki suçlamadan, mağdurun sahte kart sahibi ise 245/2-3. maddelerindeki suçlamalardan dava açılması gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK n. 245/1, 245/2-3, 1412 sayılı CMUK n. 321, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi.

8. Ceza Dairesi 2016/10287 E. , 2017/718 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : - Sanık ... hakkında; banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan beraat, nitelikli hırsızlık suçundan hükümlülük,
- Sanık ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve nitelikli hırsızlık suçlarından beraat

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mağdurun kredi kartıyla 12.11.2008 tarihinde 1.000 TL"nin çekilip 10.000 TL"nin ise hesabına havale yapılan sanık ... tarafından çekildiği, havale yapanın ise sanık ... olduğundan bahisle açılan davada; mağdurun suça konu kartın kendisinde bulunduğu sırada bu işlemlerin yapıldığını beyan etmesi, suça konu kartın bağlı olduğu banka yazılarında eş kart oluşturulduğunun belirtilmesi karşısında, öncelikle suça konu kartın gerçek kart olup olmadığının belirlenmesi açısından, kartla yapılan işlemlerin fiziki kartla ve şifreyle veya kartsız işlemle yapılıp yapılmadığı, ilgili bankadan hesap ekstreleri ile kart yenilemesi veya kayıp-çalıntı ihbarı ile yeni kart çıkartılması talebi olup olmadığının sorulması, sanık ..."ın suç tarihinde kullandığı cep telefon numarası saptanıp para çekme ve havale yapma hareketlerinin yapıldığı ATM"de ve çevresinde olup olmadığının tespiti bakımından HTS raporu alınması, kopya kart olup olmadığı hususunda Bankalararası Kart Merkezi"nin görüşüne başvurulması, sonucuna göre hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi, sübutu halinde eylemin, kart gerçek ise TCK.nun 245/1maddesindeki suçu oluşturacağı ve mağdurun kart sahibi, sahte kart ise aynı yasanın 245/2-3. maddelerindeki suçlar kapsamında olup sahte kart üretmek suçundan da dava açılması sağlanarak, incelenmekte olan dosyayla birleştirilip mağdurun banka olacağı da gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre de; kısa kararda sanık ..."ın aynı suçtan hem mahkumiyetine hem de beraatine karar verilmesi, gerekçeli kararda ise hırsızlık suçundan sanık ..."ın beraatine, sanık ..."ın mahkumiyetine karar verilerek hükmün karıştırılması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.