Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9310 Esas 2018/4796 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9310
Karar No: 2018/4796
Karar Tarihi: 21.05.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9310 Esas 2018/4796 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/9310 E.  ,  2018/4796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Sanık hakkında 2006, 2007 takvim yıllarında işlenen suç hakkında; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    Sanık hakkında 2008 takvim yılında işlenen suç hakkında; mahkumiyet

    1- Sanık hakkında “2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin vaki temyiz isteminin CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak kabulü ile dava dosyasının merciince karara bağlanmak üzere mahalline İADESİNE,
    2- Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
    a) Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2008 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
    b) Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, faturaları kullanan şirket yetkililerinin tanık olarak alınan beyanlarında sanığı tanımadıklarını bildirdikleri, sanığın, suç konusu faturaları düzenleyen şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, ancak şirketin yetkilisinin ... olduğunu ve bütün işlemleri ...’ın yaptığını, şirkette şoför olarak çalıştığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını savunması karşısında; suç konusu faturalardaki yazı ve imazların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
    c) Kabule göre de;
    aa) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde kendi içinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    bb) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.