Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2891
Karar No: 2020/645
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2891 Esas 2020/645 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2891 E.  ,  2020/645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16.04.2019 tarih ve 2018/18-2019/353 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin dava dışı Ardıç Cam San. Tic. Ltd. Şti. ile nakliyat emtia sigorta poliçesi düzenlediğini, sigortaya konu ve zıyaa uğrayan eşyanın Lianyungang (Çin Halk Cumhuriyeti)"dan Haydarpaşa"ya taşınması için 10.09.2011 tarihinde Blue Anchor Line şirketine teslim edildiğini, eşyanın konteyner içerisine yüklü olduğunu, söz konusu konteynerin taşıyıcının hakimiyetinde iken Qingdaı limanında elleçlenmesi sırasında devrildiğini, bunun neticesi eşyanın tamamen zıyaa uğradığını, poliçeye konu taşıma esnasında meydana gelen eşyanın ziyaı neticesi sigortalıya 04.11.2011 tarihinde 37.806,00 TL sigorta tazminatı ödendiğini, davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 37.806,00 TL"nin tazminatın 04.11.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, zararın tespitinin ne kadar olduğu hususunu davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, zararın tespiti hususunda bilirkişi raporu alınmak üzere gerekli gider olan 1.400,00 TL ücretin 2 haftalık kesin süre içerisinde karşılanması için davacı tarafa süre verildiği, buna rağmen davacı tarafından süresinde masrafın karşılanmayarak duruşma talikine sebebiyet verdiği, bu durumda davacının zararını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, deniz taşıması nedeniyle oluşan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, 29/01/2019 tarihli celsede davacı tarafın zararının hesaplanması için deniz hukukundan anlayan bir bilirkişi ile cam emtiasının zarar hesabından anlayan bir bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmasına ve rapor için 1.400.- TL bilirkişi ücretinin 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafça mahkeme veznesine yatırılmasına dair ara karar alınmış, davacı tarafça süresi içerisinde ücretin yatırılmaması üzerine HMK’nın 324. maddesi uyarınca bilirkişi delilinden
    vazgeçilmiş sayılması ile zarar miktarının ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yargılamayı yapan mahkeme tarafından taraflara herhangi bir işlemi yapması, eksikliği gidermesi, avans ve giderleri yatırması, belgeleri sunması vb. nedenlerle süre verilmesi halinde mahkemece, bu konuda yapılacak ihtarda taraflardan yerine getirilmesi istenen yükümlülüğün açıkça belirtilmesi, avans ve giderlere ilişkin harcama kalemlerinin ve miktarlarının net olarak belirlenmesi, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmemesi nedeniyle verilen kesin mehil sonuç doğurucu nitelikte olmadığı gibi HMK’nın 266. maddesi uyarınca da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulmayacak olması karşısında deniz hukukundan anlayan bilirkişiden görüş alınmasına dair ara karar kurulması da doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi