Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8059
Karar No: 2018/5032
Karar Tarihi: 11.07.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8059 Esas 2018/5032 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket, müşterisi olan bir gemiye römorkaj hizmeti verirken kullandığı halatın zarar gördüğünü ve sorumluluğun davalı tarafa ait olduğunu iddia ederek 16.000 USD+tüm masrafların tahsili için dava açmıştır. Mahkeme, verilen hizmet sırasında halatın hasar gördüğüne dair net bir kanıt olmadığı ve davalının sorumlu olmadığına karar vermiştir. Davacı tarafın temyiz başvurusu sonucunda, mahkemenin yazılı gerekçe ile hüküm kurması doğru değildir ve taraflar arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesi hükümleri göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir denilerek karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu (TBK) 115/III
- Türk Ticaret Kanunu (TTK)
- TBK 502/2
11. Hukuk Dairesi         2016/8059 E.  ,  2018/5032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/03/2016 tarih ve 2015/287-2016/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; ... isimli gemiye 20/02/2014 tarihinde ... Boğazından geçiş yaparken verilen hizmet sırasında müvekkili kuruluşa ait M/Tug Kurtarma-4 isimli römorkörün, 42 m uzunluğunda 60 mm çapındaki Grommet halatının zarar gördüğünü ve kullanılamaz duruma geldiğini, sorumluluğun davalı tarafa ait olduğunu ileri sürerke halat bedeli 16.000,00 USD+kdv"nin olay tarihi olan 20/02/2014 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; hasarın oluşumunda yabancı bayraklı geminin herhangi bir kusurunun veya ihmalinin bulunmadığını, davacı şirkete ait römorkörün kaptanının hasardan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının TBK"nin 115.maddesinde ifade edildiği üzere "uzmanlığı gerektiren bir hizmet" gördüğü ve "kanun yada yetkili makamlar tarafından verilen izinle" faaliyette bulunduğu, davacının dayanmak istediği sözleşme hükmünün TBK"nin 115/III"de yer alan emredici kurala aykırı olması nedeniyle kesin hükümsüz olduğu, halat hasarının verilen hizmet sırasında oluşmuş olabileceği, Kurtarma 4 römorkörünün verilmekte olan cer hizmetine geminin aşırı geziniyor olması dolayasıyla kılavuz kaptanın ihtiyaç duyması üzerine dahil olduğu, diğer gemilerin boğaz geçişi yapıyor olmasından dolayı cer hizmeti verilen gemiyi geçmek durumunda kalmaları, rüzgar istikametinin akıntı istikametine ters olması gibi verilerin değerlendirilmesi durumunda tarafların kusuru olmadığı, davalıya atfedilecek kusurun bulunmadığı, halat hasarının net olarak verilen hizmet sırasında oluştuğunun da anlaşılmadığı, ayrıca Klavuzluk, Römorkaj ve Diğer Hizmetler Tarifesinin 1.4.3 ve 4.1.maddesi uyarınca da davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, Römorkaj hizmeti veren davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Davacı Römorkaj hizmeti veren davalı ise hizmeti alandır. Davacının hizmeti verdiği sırada kullandığı halat zarar görmüş ve kullanılamaz duruma gelmiştir. Sorun davalının davacının halat zararından sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Mücbir sebep, kusurdan uzak, sezilemeyen, karşı konulamayan gerçek bir olay olarak tanımlanır. Bu tanıma göre mücbir sebebin unsurları şunlardır: Kusursuzluk, sezilemezlik, karşı konulamazlık ve gerçeklik. Bu unsurlardan birinin yokluğu halinde olay mücbir sebep olarak nitelendirilemez. Bunun yanında mücbir olayın isbat yükü borçluya aittir.
    Taraflar arasındaki iş görme sözleşmesi, TBK ve TTK"da düzenlenmemiştir. Bu nedenle öncelikle sözleşmenin hukuki niteliğinin saptanması lazımdır. Türk hukukunda TBK"nin 502/2 maddesine göre, hukuki işlem yahut hukuki işlem benzeri yapılması ile birlikte fiili işlem yapılması, yani maddi anlamda bir işin görülmesi de vekaletin konusunu teşkil edebilir. Böylece Türk hukukunda, römorkaj sözleşmesini de, kural olarak vekalet sözleşmesi kapsamında değerlendirmek gerekir. Ayrıca, davacı bu işi verilen imtiyaz uyarınca yerine getirmektedir. Tüm bu hususlar gözönüne alındığında, tarafların, diğer gemilerin boğaz geçişi yapıyor olmasını ve rüzgar istikametinin, akıntı istikametine ters olmasını bilerek römorkaj hizmetini almayı ve yapmayı üstlenmeleri karşısında gerçekleşen olayda mücbir sebebi kabul etme olanağı yoktur. Bunun yanında davacının verilen imtiyazla bu işlemi yapmasının sonucu olarak, sorumluluk ve sorumsuzluk anlaşmasıyla da hak kazanması, öncelikle davalının sorumlu olduğunu kabul etme olanağı yoktur. Tüm bu nedenlerle davalının sorumluluğunu vekalet hükümlerine göre belirlemek gerekir. O halde, mahkemece taraflar arasındaki ilişkide vekalet sözleşmesi hükümleri göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,
    ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi