18. Ceza Dairesi 2018/6253 E. , 2019/16869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanıklar ... ve ..."a yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin, infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafisi ile sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükme yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanığın, kumar oynandığı ihbarı üzerine kahvehaneye arama yapmak için giren müşteki polislere hitaben söylediği sözlerin bir bütün halinde sonuç almaya elverişli, objektif olarak müştekiler üzerinde ciddi bir korku veya endişe doğuracak nitelikte bulunmaması, sanığın da aşamalardaki savunmalarında suçlamayı kabul etmemesi karşısında, CMK’nın 230/1-b maddesi gereğince sanığın fiili ile deliller arasında bağlantı kurularak sanığın kamu görevlisine görevini yaptırmamak için ne şekilde cebir veya tehditte bulunduğu açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Zincirleme suç hükümleri uygulanırken taktiren 1/2 oranında artırım yapılması öngörüldüğü halde, sonuç hapis cezasının 9 ay yerine, 7 ay 15 gün olarak eksik belirlenmesi,
b) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.