4. Hukuk Dairesi 2015/4101 E. , 2016/3908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/11/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davacılar ... ve ... yönünden reddine, diğer davacı ... yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacılar ... ve ..."un diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kişilik haklarına saldırı ve haksız şikayet nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacılar ... ve ..."un açtıkları davanın reddine, ..."un açtığı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalının davacıların akıl sağlığından yoksun olduklarını ve akli dengelerinin yerinde olmadığını belirterek resmi makamlara müracaat ettiğini, bunun üzerine davacıların akıl hastalığı olup olmadığının tespiti bakımından ... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi"ne mühürlenmek suretiyle polis marifetiyle zorla sevklerinin sağlandığını, ayrıca davalının davacıların kendisine hakaret ve tehditlerde bulunduğunu söyleyerek şikayetçi olduğunu, yapılan soruşturma sonucunda davacılar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, yapılan şikayetlerin haksız olduğunu belirterek davacılar için ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davacılar ... ve ... hakkında yapılan şikayetler yönünden haklı emare ve delillere dayandığı gerekçesiyle reddine, davacı ... hakkında yapılan şikayetlerin ise herhangi bir delil veya emareye dayanmadığı gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacılar ile davalının komşu oldukları, taraflar arasında adliyeye intikal eden birçok uyuşmazlığın bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin davacılar ... ve ..."un diğer haksız şikayet nedenlerine dayalı manevi tazminat istemlerinin reddine ilişkin değerlendirmesi doğru ise de, davalının davacıların akıl hastası oldukları yönündeki şikayeti herhangi bir emareye dayanmamaktadır, salt zarar verme amacı güttüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacılar ... ve ... lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu yön bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Gerek TBK"nun 56. (BK"nun 47.) ve gerekse TBK"nun 58. (BK"nun 49.) maddeleri hükümlerine göre, hakimin manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği TMK"nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi, taraflar arasındaki tartışmalar, olayın gelişimi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı ... yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan da yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) no"lu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.