22. Hukuk Dairesi 2017/11281 E. , 2018/7313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin pompa görevlisi olarak davalı işyerinde çalıştığını, davacının çalışmak için işyerine gittiğinde davalının müvekkilini işyerine almadığını, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işyerini terkedip gittiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili süresi içinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin haklı sebeple sona erdirilip erdirilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı Yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında Yasada işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde, kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamı, tanık beyanları ve bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalı işyerinde pompa görevlisi olarak çalışan davacı işyerine alınmadığını, iş akdinin haksız feshedildiğini iddia etmiştir. Duruşmada dinlenen davacı tanıkları davacının neden işten ayrıldığını bilmediklerine dair beyanda bulunmuşlardır. Davalı ise, davacının işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını savunmuştur. Davalı tanığı ..., Haziran ayında yapılan seçim nedeni ile pazar günü oy kullanmaya gitmesi gerektiği için davacıdan iki saat yerine bakmasını istediğini, davacının bunu kabul etmemesi üzerine durumu patrona ilettiğini, patronun teklifi uygun görmesi üzerine davacının çalışmayacağını söyleyerek işyerini terkettini ve bir daha dönmediğini beyan ettiği, dinlenen diğer davalı tanığının da bu beyanı doğruladığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının işyerini terkettiği, aksi iddiasını kanıtlayamadığı tüm dosya kapsamı ile de anlaşılmakla iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-g bendi uyarınca davalı tarafça haklı sebeple feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.