16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20753 Karar No: 2018/166 Karar Tarihi: 25.01.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20753 Esas 2018/166 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, bir taşınmazın iptali ve eşit miras paylarına tescili için dava açmıştır. Ancak mahkeme, davacıların ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı ve davalı yan tanıklarının ifadelerinin alınmaması ve yeterli araştırma yapılmaması ise temyiz itirazlarına sebep olmuştur. Yargılamanın yenilenerek, yerel bilirkişilerin de katılımıyla taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, ne zaman ve nasıl kullanıldığı gibi konulara açıklık getirilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda HMK'nın 31. maddesi ile hakimin davayı aydınlatma sorumluluğuna da atıfta bulunulmuştur.
16. Hukuk Dairesi 2015/20753 E. , 2018/166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 54 parsel sayılı 7.676,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla payları oranında ... ve müşterekleri adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... oğlu ... payının iptali ve eşit hisselerle ... ve ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacıların davalarını ispatlayamadıkları gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de davacı ve davalı yan tanık deliline dayanmasına rağmen Mahkemece bu tanıklar dinlenilmemiş, HMK"nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma görevi dikkate alınmamış, çekişmeli taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca ulaşabilmek için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde HMK"nın 31. maddesi uyarınca verilecek süre içinde taraflarca delil bildirilmesi halinde, bu delillerde toplanmak suretiyle yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği sorulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 25.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.