Esas No: 2021/2227
Karar No: 2022/722
Karar Tarihi: 02.02.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/2227 Esas 2022/722 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/2227 E. , 2022/722 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Hükümden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre sanığın olay günü reşit mağdureyi yanaklarından tutup, kendine çekerek öpme şeklindeki eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve mahkemece sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi sebebiyle nihai ceza miktarının değişmediği, bu nedenle kanun değişikliğinin lehe veya aleyhe sonuç doğurmayacağı gözetildiğinde, muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezanın nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 02.02.2022 tarihinde üyeler ... ile ...'ın karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Diş hekimi sanığa ait işyerinde sekreter olarak çalışan mağdurenin 21.12.2011 günü akşam iş çıkışı saatinde sanık tarafından yanaklarından tutulup zorla dudaklarında öpüldüğü iddiasıyla ertesi gün yapılan şikayet üzerine intikal eden davada, sanığın suç işlemediğini iddia etmesi, olayı gören bulunmaması, 29.03.2013 günü alınan raporda mağdurenin travma sonrası stres bozukluğu ve major depresyon nedeniyle olaydan kaynaklı ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmesi, mağdureden olayı ilk duyan tanığın doğrudan bir olaya şahit olmaması dava dosyasıyla birlikte değerlendirildiğinde;
Mağdurenin beyanını doğrulayan olayın gerçekten işlendiğine dair delil olmaması, mağdur beyanından ibaret gerçekleştiği iddia edilen bir vakıanın gerçekten işlenip işlenmediğinin belirlenmesine mantıki imkan bulunmaması, evlenmiş, cinselliği yaşamış ve eşinden boşanmış ve hayatta başından neler geçtiği bilinmeyen mağduredeki depresyon ve travma sonrası stres bozukluğunun kaynağının tıbbi ve bilimsel olarak belirlenmesine imkan olmaması ile olayla ilgisinin kurulması için tıbbi veya mantıki hiçbir elde veri olmaması, yanında sekreter olup sanığı tanıyan mağdurenin abartılı anlatımını doğrulayan hiçbir delil bulunmaması, sanığın işten çıkaracağını duyduğu için mağdurenin bu iddiada bulunduğunu ileri sürmesi, önceden de cinsel konuşmalar yaptığı iddia edilen sanığın bu hareketlerinin mağdure tarafından başkasına anlatılmayıp şikayet konusu da yapılmaması, dava dosyasındaki mağdure ve tanık beyanındaki kısmi çelişkilere göre suçun işlendiğine dair kesin bir vicdani kanaat oluşturmak mümkün olmayıp yan delil bulunmayan, doğruluk ve sağlamlığı sınanamayan mağdurun beyanının da emsal olaylarda tek başına suçu ispata yeterli olmaması nedeniyle sanığın beraatına karar verilmesi için bozulması yerine mahkumiyet hükmünü onayan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.