Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10743 Esas 2016/2002 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10743
Karar No: 2016/2002
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10743 Esas 2016/2002 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı tarafından açılan icra takibine karşı ödeme yaparak borcunu kapattığını ancak davalının yasal oranın üzerinde faiz talep ettiğini iddia ederek mahkemeden tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacının ödemesinin mahsup edildiğinde hala bakiye borcun kaldığını belirleyerek davanın reddine karar vermiş ve davacıdan asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatı tahsil etmiştir. Davacı ise borcun fazla faizle tahsil edildiğini ileri sürerek menfi tespit kararı verilmesini istemiştir. Yargıtay ise, faiz hesabının bilirkişiye yaptırılarak belirlenmesi gerektiğini belirtti ve uzman olmayan bir bilirkişi raporuna dayanarak verilen kararın bozulmasına hükmetti. Kanun maddeleri olarak icra inkar tazminatı talebi için 615 maddesi, kambiyo senetlerinden doğan alacakların faizi için 609 maddesi ve menfi tespit davası için 48/1 maddesi uygulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2015/10743 E.  ,  2016/2002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı, davalı tarafından hakkında başlatılmış olan icra takibine yönelik 15.500,00 TL ödeme yaparak dosya borcunu ödediğini, davalının aralarında herhangi bir anlaşma olmamasına rağmen yasal oranın üzerinde faiz uygulayarak fazla talepte bulunduğunu ileri sürerek, ödemeyi aşan kısım yönünden borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının ödeme emrine karşı herhangi bir itirazda bulunmaması sebebiyle faiz oranın kesinleştiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ödemesi mahsup edildikten sonra halen bakiye borcun göründüğü gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacak üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı asil tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalıya 11.000,00 TL bedelli senetten kaynaklanan borcunun bulunduğunu, başlatılan icra takibinde %25 oranı üzerinden faiz işletildiğini, bu faizin fazla olduğunu,yasal faiz istenebileceğini, 15.500,00 TL ödeme yaptığını belirterek menfi tespite karar verilmesini istemiştir. 15/10/2010 vadeli, 11.000,00 TL bedelli kambiyo senedine dayanılarak takip yapıldığı, ödeme emrinde takip tarihinden itibaren ana paraya %25 oranı üzerinden 7.334,44 TL işlemiş faiz istenildiği anlaşılmaktadır.Yanlar arasında faiz oranı ile ilgili bir anlaşma olmadığı ancak alacak kambiyo senedinden kaynaklandığından avans faiz oranı üzerinden vade tarihinden takip tarihine kadar faiz hesabı yapılıp ana paraya da takip tarihinden ödeme tarihine kadar avans faiz oranı üzerinden faiz hesabıyla ödeme tarihindeki borç miktarı belirlenip, 15.500 TL ödeme ile borcun sona erip ermediği bilirkişiye tespit ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken, uzmanlığı bulunmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.