17. Ceza Dairesi 2020/57 E. , 2020/2242 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/584 Esas ve 2019/418 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin CMK"nin 272. ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 11/09/2019 tarihli, 2019/3425 Esas, 2019/2073 Karar sayılı ilamı ile verilen “Esastan Ret” kararlarına karşı suça sürüklenen çocuk ... müdafii tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası incelenip görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından;
Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuğun Cumhuriyet Savcısı huzurunda müdafii eşliğinde alınan savunmasında herhangi bir ilaç kullandığına dair bir beyanın olmadığı, kovuşturma aşamasındaki beyanında da akıl hastalığının bulunduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı, cezaevinde tek kalması nedeniyle psikolojik ilaç kullanması nedeniyle olayı hatırlamadığına ilişkin savunmasının ise suç tarihi itibarıyla TCK’nin 32/1-2. madde ve fıkraları uyarınca rapor aldırılmasını gerektirecek mahiyette bir beyan olmadığı değerlendirildiğinden tebliğnamede hükmün bozulması istemini içeren bu yöndeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.02.2012 tarihli, 2011/6-331 Esas, 2012/69 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan açılan kamu davasının yaşı büyük sanıklar hakkında açılan kamu davaları ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Kanun’un 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK"nin 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ...’ın 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın birleştirme kararını takip eden tüm celselerin kapalı yerine açık yapılması, hükümlerin de açık celsede tefhim edilmesi, giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarihli, 2016/6-986 Esas ve 2018/554 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan ve aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 11/09/2019 tarihli, 2019/3425 Esas, 2019/2073 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararının 5271 sayılı CMK"nin 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK"nin 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın Tokat 2. Asliye CezaMahkemesine, kararın bir örneğinin de Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine, 11/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.