Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2409
Karar No: 2015/2598
Karar Tarihi: 11.11.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2409 Esas 2015/2598 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen borca itiraz davasında alacaklı banka, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatmıştı. Borçlu şirketler ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içerisinde icra mahkemesine verdikleri dilekçe ile diğer itirazlarının yanı sıra, borçlu şirketler adına atılı olan imzaların tek imza olduğunu ileri sürerek takibin iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdi. Keşideci şirketin temsilcilerinin münferit yetkilerinin sona erdiği kabul edilerek, itirazların kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme ayrıca, çek keşide tarihi itibariyle şirketin müştereken atacakları imza ile temsil ve ilzam olunabileceği ancak lehtarın münferit imza ile çeki ciro ettiği gerekçesiyle bu şirket yönünden icra inkar tazminatı hükmü vermemiştir.
Kanun Maddeleri: TTK'nun 33, 38, 542/1. fıkra, 321. maddeleri, İİK'nun 169/a-6. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2013/2409 E.  ,  2015/2598 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “borca itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.03.2011 tarihli ve 2009/2749 Esas 2011/307 Karar sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 12 . Hukuk Dairesinin 14.02.2012 gün ve 2011/17193 E 2012/ 3440 K sayılı ilamı ile;
    (...Alacaklı banka, borçlu şirketler hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatmış olup, borçlu şirketler ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içerisinde icra mahkemesine verdikleri dilekçe ile diğer itirazlarının yanında, şirketlerinin borç altına girebilmesi için ... ile H...."in birlikte çeki imzalamalarının gerekli olduğu, aynı takibe konu çekte borçlu şirketler adına atılı olan imzaların tek imza olduğunu, bu nedenle borçlu bulunmadıklarını ileri sürerek takibin iptali ile birlikte %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
    Takibe konu çekin keşidecisinin ... İnş.Tur.İmalat San. ve Tic.Ltd.Şti.,lehtarın ise ...Asansör İnş.Tur.San. ve Tic.A.Ş. olduğu, keşideci imzasının ve lehtarın cirosunun tek imza olduğu, çekin 31.05.2009 keşide, 01.06.2009 ibraz tarihli bulunduğu, alacaklının ciranta konumunda yetkili hamil olduğu görülmektedir.
    Keşideci ... Ltd.Şti."nin 05.10.2007 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan, 25.09.2007 tarihinde sicile tescil edilmiş bulunan ana sözleşmesine göre, müdür ... ve ..."in şirket kaşesi veya unvanı altında atacağı münferit imzalarla şirketi 5 yıllığına temsile yetkili kılınmışlardır. Daha sonra 10.03.2009 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan 16.02.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile ... ve Hüseyin ..."in atacakları müşterek imzalar ile şirketi temsil ve ilzama tam olarak yetkili sayılmışlardır. TTK"nun 33 ve 38. maddelerine göre, ticaret sicili kayıtları üçüncü kişiler hakkında gazete ile ilan edildiği günü takip eden iş gününden itibaren hüküm ifade eder. TTK"nun 542/1. fıkrasının göndermesi ile uygulanması gereken, TTK"nun 321. maddesinin ikinci fıkrasında ise, "Temsil yetkisinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez, ancak temsil selahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ve ilan edilen tahditler muteberdir." hükmünü öngörmektedir.
    Anılan madde hükümleri gözönüne alındığında borçlu şirket temsilcilerinin münferit yetkilerinin sona erdiği ve 10.03.2009 tarihli ticaret sicil gazetesinin ilanının ertesi gününden itibaren müşterek atacakları imzalar ile şirketi temsil ve ilzam edebileceklerinin kabulü zorunludur. Temsilcilerin, 5 yıllık münferit imzalarla temsil yetkisinin geri alınmadığı için hükmünü sürdürdüğünden söz edilemez. Keşideci ... Ltd.Şti. yönünden borca itirazın kabulü yerine yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Öte yandan mahkemece lehtar ...A.Ş. yönünden çek keşide tarihi itibariyle şirketin ... ile Hüseyin ..."in müştereken atacakları imza ile temsil ve ilzam olunabileceği, ancak lehtarın münferit imza ile çeki ciro ettiği gerekçesi ile bu şirket yönünden borca itirazın kabulüne karar verildiği halde İİK"nun 169/a-6. maddesi uyarınca bu şirket lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi isabetsizdir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava kambiyo senedine dayalı takipte borca itiraz istemine ilişkindir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi).
    Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda yerel mahkeme bozmadan sonraki aşamada daha önceki gerekçesinde değerlendirmediği çekin vadeli çek olduğuna ilişkin davalının dayandığı çek teslim bordrosuna ve davacılar tarafından açılan menfi tespit davası sonucu verilen ilama dayanarak direnme olarak adlandırdığı kararı vermiştir.
    Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmeyen yeni bir delile dayanılarak verilen yeni bir hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle taraf vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12. HUKUK DAİRESİ GÖNDERİLMESİNE, 11.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi