Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı ........ Bankası A.Ş.vekili tarafından borçlu .. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Takip konusu edilen taşınmazlardan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ihalesi 21.10.2010 tarihinde üçüncü kişi .."a 60,100 TL bedelle yapılmış ve ihale kesinleştiğinden bahisle 2.11.2010 tarihinde taşınmaz üçüncü kişi alıcı adına tapuda tescil edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından kesinleşen ihale nedeniyle satış bedelinin kendisine ödenmesi talebinde bulunulmuş, icra müdürlüğünce verilen 20.12.2010 tarihli karar ile "Borçluya satış ilanı tebliğ edilmediği, İİK.nun 127.maddesi hükmüne göre bu durumun kamu düzeni ve süresiz şikayete tabi olması" gerekçesi ile bu talep reddedilmiş ve alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğünün anılan işlemi şikayete konu edilmiştir.
Takibe ve ihaleye konu edilen 711 ada 1363 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 1-2-3-4-5-.derecede alacaklı bankanın toplam 240.000 TL bedelle ipotek alacağı bulunduğu, takipte 129,700 TL asıl alacak ve ferileri toplamının talep edildiği görülmüştür.
İİK.nun 134.maddesi açık hükmüne göre "icra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur....Taşınmaz, satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile satış bedelini derhal veya 130.maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili olarak, ihalenin feshine yönelik şikayet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin şikayetin kabul veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir. İhale kesinleşmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmez. Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihale tarihinde itibaren bir seneyi geçmez. İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur. Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmezse şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır"
Somut olayda, taşınmazın ihalesi üçüncü kişiye yapılmış ihale, herhangi bir fesih davası açılmaksızın kesinleşmiş ve alıcı adına tescil işlemi tamamlanmıştır. Yasanın açık hükmüne göre de ihalenin feshi davası, ancak vaki yolsuzluk nedeniyle kendi hakkı muhtemel olan ilgili talep edebilecek olup, icra müdürlüğünce borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesi hususu resen değerlendirilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 31.3.2004 tarih 2004/12 - 202 E - 2004/196 K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere icra müdürünün taktir yetkisi, yorum yoluyla kapsamı genişletilemez. Bu durumda icra müdürünün bu ret kararında isabet bulunmamaktadır.
Satış parasının ne şekilde paylaştırılacağı hususu İİK"nda düzenlenmiş olup, taleple ilgili anılan madde hükümleri değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin verilen icra müdürü kararı hatalı olup mahkemece alacaklı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
