11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12353 Karar No: 2018/5010 Karar Tarihi: 09.07.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12353 Esas 2018/5010 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/12353 E. , 2018/5010 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.11.2015 tarih ve 2014/424-2015/670 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, ... Temizlik ve Sosyal Hizmetler Tic. A.Ş’nin 2002, 2003 ve 2004 olağan genel kurullarına sunulmak üzere hazırlanan denetim kurulu raporunda şirket yönetim kurulu üyelerinin sağladıkları kaynakları kendi işletme sermayesi ihtiyaçları için ve rantabl olarak kullanmak yerine, mali durumları bozuk, hiçbir temettü geliri sağlayamayacaklarını bildikleri ... Grubuna bağlı kuruluşların iştirak hisselerini satın almak için kullandıklarını, bu şekilde gerçekte öz kaynakları dahi bulunmayan ... Temizlik Firmasının ödeyemeyeceği bir borç yükü altına sokulduğu gibi bu fonlarla sağlayabileceği muhtemel gelirlerden de mahrum bırakıldığını, şirket aktiflerinde azalışa neden olunduğu, şirketin bilerek ve isteyerek zararına neden olduklarını, davalı denetim kurulu üyelerinin de yönetim kurulu üyelerini uyarmayarak görevlerini gereği gibi yapmadıklarını, şirketin 14.04.2006 tarihli genel kurulunda davalılar hakkında dava açılmasına karar verildiğini ileri sürerek fazlaya ait haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’nın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davacılar tarafından çok sonra yapılan kasa sayımı uyarınca dava açılmasının doğru olmadığını, her şeyin Uzan ailesinin kontrol ve talimatı ile yapıldığını, grup şirketlerinde maaşla çalıştığını, iddia edilen alacaklarla ilgisinin olmadığını savunarak davanın reddine talep etmiştir. Davalı ..., işlemlerin Uzan ailesinin kontrol ve talimatı ile yapıldığını, kendisinin maaşla çalıştığını ve işini kaybetme kaygısı ile şirketin esas sahiplerinin yaptırdığı görevleri yaptığını savunarak davanın reddine talep etmiştir. Diğer davalılar ..., ... ve ... davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, zarar unsurunun kanıtlanamadığı ve bu zararın tazmini bakımından davalılarla illiyet bağı kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, 09.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.