6. Ceza Dairesi 2016/1354 E. , 2016/5485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
16.06.2015 tarihli ilamımızla “Olayın meydana geldiği katılanın evinde temsili görüşmeler yapılarak baz istasyonunun belirlendiği, sanığın ise tüm aşamalarda suçu işlemediğini savunduğunun anlaşılması karşısında; olay tarihlerinde kullandığı telefon numarası ve telefon cihazının tespiti ile olay tarih ve saatinde hangi baz istasyonundan sinyal verdiği hususu da araştırılıp saptandıktan sonra, tüm kanıtların yeniden birlikte değerlendirilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı biçimde beraat karar verilmesi,” gerekçesiyle hükmün bozulmasına, mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, gereğince araştırma yapılmadan yargılamaya devamla yazılı biçimde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Yağma suçu yönünden re"sen de incelenen hükümle ilgili sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, 14.06.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık hakkında yağma suçu ile yakınan ...’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olduğunun gözetilmemesi, ancak bu yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan sanık hakkında yağma suçu yönünden re’sen de incelenen, hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi,
Yakınanlar ..... ve ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden ise;
Sanığın, önceden edindiği bilgilere göre yağmalama amacıyla yakınan ...’un evinin bulunduğu yere arkadaşlarıyla geldiği, kendisinin araçta beklediği, arkadaşları ... ve ...’ü yakınan ...’un dairesine gönderdiği, onların da evde bulunan yakınanlar ..., ..... ve ...’in el ve ayaklarını bağlayarak yağma eylemini gerçekleştirdiklerinin anlaşılmasına göre, sanığın, yakınanlar ..... ve ...’in de o sırada evde bulunduklarını bildiğine veya bilebilecek durumda olduğuna ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp gösterilmeden, sanık hakkında yakınanlar ..... ve ...’e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, gerekçesiyle bozma kararı verilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bu nedenle söz konusu dosyada; yüksek çoğunluğun görüşüne ve bu görüşe bağlı olarak verdiği karara katılmıyorum.