11. Hukuk Dairesi 2016/11795 E. , 2018/5009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/03/2016 tarih ve 2013/24-2016/44 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalılar vekili-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Birleşik Arap Emirliklerinde mukim tütün ve tütün mamulleri sektöründe yer edinmiş bir şirket olduğunu, müvekkili adına OHIM ve TPE nezdinde 2006-00394 sayı ile tescilli “GOLD MOUNT” markasının bulunduğunu, davalılarca ithal edilen “GOLD MONT” marka sigara cinsi eşyalar ile ilgili gümrükte el koyma talebinde bulunulduğunu, davalılardan ... firmasının "GOLD MONT" ibaresini taşıyan sigaraları diğer davalı firmanın bulunduğu KKTC’de ihraç etmek istediğini, bu hususa ilişkin kesilen faturanın bulunduğunu, davalılardan ... firmasının ise "GOLD MONT" ibaresini taşıyan sigaraları KKTC’de piyasaya sunmak amacıyla ülkemiz üzerinden transit geçişi ile KKTC’ye sokmak istediğini, davalılardan Latifoğlu Denizcilik firmasının ise davalı firmalar arasındaki lojistiği sağladığını, bu yönde gümrük nezdinde işlemleri gerçekleştirdiğini, davalıların bu eylemlerinin müvekkili marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün tespitini, durdurulmasını, haksız rekabetin men"i ve ref"i ile "GOLD MONT" ibaresini taşıyan tüm ürünlere el konulmasını, imhası ile hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalılar vekili, müvekkillerinin önceye dayalı kullanım hakkı sahibi olduklarını, sigara markalarında “gold” ibaresinin yaygın bir kullanım olduğunu, müvekkil şirket markasında, davacı yan markasında kullanılan resim, figür ve logonun bulunmadığını, tüketicinin her iki markayı da bilinçli olarak fark ederek ayırt edeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin TPE nezdinde tescilli 2013/11524 sayılı GOLD MONT ibareli markanın sahibi olduğunu ve kullanımlarının davalının 2006/00394 sayılı GOLD MOUNT ibareli markasından daha evvel başladığını, her iki marka arasında benzerlik bulunması nedeniyle karıştırılmaya neden olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli 2006/00394 sayılı GOLD MOUNT ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca, birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede, taraf markalarını meydana getirilen ibarelerin iltibas ihtimali taşıdığı, birleşen davada davalı ... AMERICAN firmasının “GOLD MOUNT” markası kapsamındaki emtiaların tamamının tütün ve ilgili emtialardan oluştuğu, birleşen davada davacı şirketin sonraki tarihli başvurusunun kapsamında yer alan emtiaların da aynı tür emtialardan olduğu, ancak birleşen davada davacı vekilinin kullanımda öncelik ve tanınmış marka olmaktan kaynaklı hak iddiasına ilişkin olarak yeter delil sunamadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine, esas dava yönünden yapılan değerlendirmede ise tarafların birebir aynı sektörde faaliyet gösterdiği, davalıların davacıya ait markaya bu denli yakınlaşmasının hayatın olağan akışı içerisinde makul olmadığı, dava konusu markaların karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, davalılarca gümrük ticaretine konu edilen marka yönünden sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davacı adına ülkemizde 2006/00394 sayısı ile tescilli “GOLD MOUNT” markasından doğan hakların ihlal edildiği, bu eylemlerin marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalılar vekili-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen hükümsüzlük davasında davacının aşağıda (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Birleşen hükümsüzlük davasında davacı ... Şirketi tarafından, ortağı ... adına "GOLD MONT" ibareli Birleşik Arap Emirlikleri ülkesindeki tescilli markası ve Avrupa Birliğine dair 28 ülkede geçerli olan topluluk markası ile Suudi Arabistan ülkesindeki "GOLD MONT" ibareli marka başvurusuna rağmen aynı emtialar yönünden davalı tarafından Türkiye"de "GOLD MOUNT" ibareli marka başvurusunun kötüniyetli tescil edildiği ileri sürülerek hükümsüzlük talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, hem birleşen dosya davacısı Global Tobacco, hem de davalı/asıl dosya davacısı Kaane Tobacco firmasının Birleşik Arap Emirlikleri uyruklu olması davalı ..."nin tescilli markası olmasına rağmen Türkiye"de bu markayla herhangi bir üretim ve satış faaliyetinin bulunmaması, ancak Türkiye"den transit olarak geçerken Global Tobacco tarafından menşei ülkede hukuka uygun olarak üretilen malların ticaretine engel olması eyleminin kötüniyetli marka tescili olarak değerlendirilmesi ve 556 sayılı KHK"nın 42/1-a uyarınca bu tür markalara karşı dava açma süresinin 5 yıl ile sınırlandırılamayacağı hususu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken bu hususlarda bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün birleşen dosya davacısı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
3- Asıl dava yönünden, davalı tarafa ait temyiz itirazlarına gelince; asıl dava marka hakkının ihlali, birleşen dava ise asıl davada marka ihlaline dayanılan markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olmakla, mahkemece öncelikle birleşen dosyadaki markanın hükümsüzlüğü isteminin yukarıdaki bozma gerekçesi doğrultusunda sağlıklı bir değerlendirme yapıldıktan sonra marka ihlali konusunda karar verilmiş olması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçeyle karar verilmiş olması sebebiyle mümeyyiz asıl davanın davalıları lehine bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı gerekçelerle birleşen davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı gerekçelerle hükmün birleşen dosya davacısı yararına, (3) nolu bentte yazılı gerekçelerle mümeyyiz davalı ... lehine BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 09/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.