11. Ceza Dairesi 2018/3561 E. , 2018/4766 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 26.04.2018 tarih ve 2018/3192 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04.05.2018 tarih ve KYB-2018/37078 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2014 tarihli ve 2013/1077 esas, 2014/134 sayılı kararının "Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesince "iddia, sanık savunması, müştekilerin beyanı, araç kiralama sözleşmesi,... adına düzenlenmiş sürücü belgesi fotokopisi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, müşteki..."in rent a car işi yaptığı, olay tarihinde sanık ..."ın... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesi ile müştekiden ...plakalı aracı kiralayarak götürdüğü, kira süresinin bitiminde aracı iade etmediği gibi müştekinin de zararını gidermediği, bu şekilde sanığın... adına sahte sürücü belgesi tanzim ederek bu sahte sürücü belgesini kullanmak suretiyle müştekiden araç kiralayıp iade etmeyerek kendisini dolandırdığı ve atılı suçları işlediği anlaşıldığından" şeklindeki gerekçe ile sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;
Somut olayda,... adına düzenlenmiş sürücü belgesinin aslı araştırılıp dosya içerisine alınmadığı, bu halde de fotokopi sürücü belgesi üzerinde iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda inceleme yapılmasının mümkün olmaması karşısında, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2008 tarih ve 49/219 sayılı kararında da açıklandığı üzere, ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları, suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken ele geçirilen veya taraflarca iddia ve savunma doğrultusunda ibraz edilen belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun olanaklı olmaması halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onaylanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gereklidir. Yine Ceza Genel Kurulu‘nun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararı doğrultusunda, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan belgelerin aldatma özelliğinin bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği, fiilen belgenin sunulduğu kişinin aldanmış olmasının aldatma niteliğini göstermeyeceği kabul edilmektedir.
Somut olayda, sanığın... adına düzenlenmiş, üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan sürücü belgesini kullanarak araç kiralaması şeklinde gerçekleşen eyleminde, suça konu sürücü belgesi aslının yargılama aşamasında ele geçirilememiş olması karşısında, aldatma niteliğine haiz olduğu tespit edilemeyeceğinden sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.02.2014 tarih ve 2013/1077 Esas-2014/134 Karar sayılı ilamının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu konuda aynı Yasanın 309/4-d. maddesi uyarınca karar verilmesi olanaklı olduğundan, yüklenen resmi belgede sahtecilik suçu unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın BERAATİNE, cezanın ÇEKTİRİLMEMESİNE, sanık hakkındaki infaz işlemlerinin durdurularak bu suçtan tahliyesi için mahalline müzekkere yazılmasına dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.