Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20709
Karar No: 2015/13754
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/20709 Esas 2015/13754 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/20709 E.  ,  2015/13754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 09/05/2012 tarihinde haczedilen tüm menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu, buna dair fatura ve Leasing Sözleşmesi ibraz edildiğini, borçlunun ticaret sicilde kayıtlı olan adresinin haciz yapılan adres olmadığını, faaliyet konusu akaryakıt ticareti olan davalı borçlu şirket ile müvekkili şirketin hiç bir ilişkisi bulunmadığını iddia ederek, istihkak davasının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, kötü niyetli davalı takip alacaklısının %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, haciz esnasında, hacze konu menkullerin mülkiyetinin davalı takip borçlusu şirkete ait olduğunun ikrar edildiğini, davacı şirket ile borçlu şirketin ortaklarının temsilcilerinin ve faaliyet adreslerinin aynı olduğunu, davacı ile borçlu arasında işletme devrinin söz konusu olduğunu ve ......"a göre davacı şirketin sorumluluğunun devam ettiğini savunarak, takibin tedbiren talikine karar verilmiş olduğu gözetilerek istihkak iddiasının reddi ile davacının takip alacağının %40"ından aşağı olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; İİK"nun 97/a maddesi gereğince mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu, karinenin aksinin davacı tarafından kesin ve güçlü deliller ile kanıtlanması gerektiği, davacı şirket ile davalı takip borçlusu şirketin yönetim kurulunun.........,....., ......"den oluştuğu ve her iki şirketin yetkilisinin.........olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre hacze konu menkul malların taraflar arasındaki devre konu kira kontratında belirtilen mallar olduğu, yine finansal kiralamaya konu menkullerin haczedilmediğinin anlaşıldığı, belirtilen delillerin mülkiyeti ıspata yeterli belgelerden olmadığı, bu durumda davalı borçlu şirketin alacaklıdan mal
    kaçırma amacı ile davacı şirket ile birlikte muvazaalı olarak hareket ettikleri, hacizli menkuller yönünden yasal karinenin aksi kanıtlanmadığından istihkak iddiasının reddine karar vermek gerektiği, takip talik edilmediği ve koşulları oluşmadığı gözetilerek, davalı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatının İİK"nun 97 ve devamı maddeleri gözetilerek, reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle istihkak iddiasının reddi ile davalı takip alacaklısı tarafça talep edilen tazminatın, yasal koşulları oluşmuş ve takip talik edilmiş olmakla, hacze konu menkullerin ve meblağın %20"si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalı takip alacaklısına verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
    1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 294 ve devamı (Mülga HUMK’nun 382 ve devamı) maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün, açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi yazılacak gerekçenin, verilen hükme uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır.
    Bu minvalde, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nun 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda Mahkemece, hüküm kısmında yasal koşulları oluştuğundan ve takip talik edildiğinden, hacze konu menkullerin ve meblağın %20"si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalı takip alacaklısına verilmesine karar verilmiş olmasına rağmen, gerekçede takip talik edilmediği ve koşulları oluşmadığı gözetilerek davalı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatının İİK"nun 97 ve devam maddeleri gözetilerek reddine karar vermek gerektiği açıklanmıştır.
    Bu durum karşısında, hüküm ile gerekçenin çelişik olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi