Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/227 Esas 2020/4834 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/227
Karar No: 2020/4834
Karar Tarihi: 06.10.2020

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/227 Esas 2020/4834 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/227 E.  ,  2020/4834 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dairemizce verilen 20/06/2019 gün ve 2019/784-2019/7569 sayılı karara...12. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından direnilmesi üzerine, direnme hükmünün incelenmesi için Dairemize gönderilmekle; dosya yeniden incelenerek gereği düşünüldü:
    23/03/2010 tarihinde ... Hastanesinde prematüre olarak normal spontan doğan, ... adlı bebeğin solunum sıkıntısı nedeniyle yenidoğan yoğun bakım bölümüne çocuk doktoru sanık ... ... tarafından yatırıldığı, gerekli tedavisini düzenleyerek 24/03/2010 akşamı nöbetçi doktora hastayı devir ettiği, saat 04:00 sıralarında bebeğin oksijen düzeyinin azaldığı, 06:30"da hastanın genel durumunun kötüleştiği ve saat 07:15"te öldüğü olayda; mahkemece 11.07.2014 tarihli mahkumiyet kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.02.2017 tarihli bozma ilamı ile “sanığın eylemi ile ölüm neticesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının saptanması için Yüksek Sağlık Şurasından rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi” gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak eksik incelemenin tamamlanarak alınan Adli Tıp 3. Üst Kurulunun 05.04.2018 tarihli raporuna göre sanık doktorun kusurlu olduğu, sanığın eylemi ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunmadığı tespitleri karşısında mahkemenin 17.07.2018 tarihli kararı ile sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, bu kararın sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.06.2019 tarihli ilamı ile sanığın taksirle öldürme suçundan sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verildiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği, mahkemenin 22.10.2019 tarihli kararı ile eski kararında direndiğini aynı gerekçelerle sanığın mahkumiyetine karar verdiği olayda; sanık doktorun eylemi ile ölüm neticesi arasında illiyet bağının bulunmadığı, taksirle öldürme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, özel hastanede doktor olan sanığın kamu görevlisi olmaması nedeniyle hukuki durumunun TCK"nın 257/2. maddesi kapsamında da değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla;
    6763 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik CMK"nın 307. maddesinin 3. fıkrası uyarınca; mahkemenin direnme hususundaki görüşleri değerlendirilip, önceki kararda değişiklik yapılmasını gerektiren herhangi bir nedenin bulunmadığı, konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulunca sonuca bağlanmasının daha uygun olacağı anlaşıldığından, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.