Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/20220 Esas 2012/5362 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/20220
Karar No: 2012/5362

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/20220 Esas 2012/5362 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2011/20220 E.  ,  2012/5362 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/05/2011
    NUMARASI : 2011/59-2011/526

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Kural olarak dava hakkı, o hakkın sahibi olan kimseye aittir. Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan HUMK.nun 59. maddesinde, dava açmaya ehil olan kişinin davasını bizzat yahut atayacağı vekil aracılığıyla ikame ve takip edeceği açıklanmıştır. Anılan hüküm uyarınca hak sahibi davayı bizzat açabileceği gibi vekil aracılığıyla da açabilir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesine göre de, dava açmak hakkının yalnız baroya kayıtlı avukata ait olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlu şirketin yetkilisi .... olup şirket adına talepte bulunan .... vekalet ehliyeti olmayan bir kişidir. Bu nedenle şirket adına icra mahkemesinde şikayette bulunma, borca itiraz etme yetkisi bulunmamaktadır. HUMK.nun 61. maddesinde, davaya vekalet etmesine kanunen imkan bulunmayan bir kişi vekil sıfatıyla dava açarsa, o kişinin davaya vekalet ehliyeti olmadığından mahkemenin, uyuşmazlığın esasına girmeden dava şartı yokluğundan davayı reddetmekle yükümlü olduğu açıklanmış, ikinci fıkrasında da ret kararı vermeden önce bizzat veya avukat aracılığıyla davayı takip edip etmeyeceğinin davetiyeyle davacıya bildirilmesi gerektiği hususu düzenlenmiştir.
    Somut olayda mahkemece, borçlu şirkete, avukat marifetiyle davada temsil edilme veya davasını bizzat temsile yetkisi bulunan şirket müdürü aracılığıyla takip etmek üzere süre ve imkan verilmesi için davetiye gönderilmesi ve sonucuna göre yargılamaya devam olunup uyuşmazlığın sona erdirilmesi gerekirken HUMK.nun 61. maddesi hükmü göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
           

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.