11. Hukuk Dairesi 2016/13761 E. , 2018/5000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.06.2016 tarih ve 2014/237-2016/1286 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... San. Tic. A.Ş vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin murisinin davalı ...Ş"nin hissedarı olduğunu, murisin vefatından evvel hisselerini davalı ..."e devrettiğini, esas sözleşmeye göre hisse devrinin yönetim kurulunun oybirliği ile alacağı karara bağlı olduğunu, yönetim kurulu toplantısının murisin katılımı olmadan yapıldığını, ileri sürerek hisse devri işleminin yokluğunun, müvekkillerinin davalı şirket ortağı olduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacıların murisi ..."nın ... Mensucat San. Tic. A.Ş"deki hissesinin tamamını davalı ..."ya devir ettiği, yapılan devir işleminin şirket ana sözleşmesi ve yasalara uygun olduğu, davacılar vekili tarafından ..."nın hisseleri devre esas belgelerdeki imzalarının incelenmesine ilişkin haklarını saklı tutuklarını beyan ettiği, böylelikle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili ve davalı ... San. Tic. A.Ş vekili temyiz etmiştir.
1- Dava ve cevaba cevap dilekçeleri gözetildiğinde davacıların, hisse devrinin iptaline yönelik iddialarını, çelişkili davranış yasağına aykırı düşecek şekilde, hisse devrinin murisin mirastan mal kaçırmasına yönelik muvazaasına ve öte yandan devre esas senetteki imzanın murise ait olmadığı hususuna dayandırdıkları anlaşılmaktadır. HMK"nın 25, 29, 137, 140. maddesi hükümleri çerçevesinde tarafların iddia ve savunmalarını somutlaştırmaları gerektiği gibi hangi vakıalara dayalı olarak hukuksal koruma talep ettiklerini ve bunun yasal dayanaklarını açıklamakla yükümlü tutulmuşlardır. Öte yandan, HMK"nın 31. maddesi çerçevesinde, yukarda açıklanan hallerde, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü olduğu da kuşkusuzdur. Bu durumda, mahkemece, HMK"nın 31 çerçevesinde davacıların davada dayandıkları vakıayı somutlaştırması ve hasretmesi istenmeksizin, davada dayanılan ve birbiriyle çelişki arzeden maddi vakıaların sadece bir kısmı üzerinde durulmak suretiyle karar verilmesi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Kabule göre de; mahkemece, yazılı yargılama usulüne tabi bu davada tahkikatın sonuçlandığı tefhim ve tebliğ edilmeden, tarafların talepleri halinde son sözleri için celse açılarak keyfiyetin taraflara tebliği sağlanmaksızın HMK 183 ve 184 maddelerine aykırı olacak şekilde karar verilmesi yerinde değildir.
Ayrıca, davanın bidayetinde alınan peşin harcın 07.07.2015 tarihinde 17.052,30 TL olarak ikmal edildiği gözden kaçırılarak davanın reddi nedeniyle alınması gereken maktu red harcının mahsubu ile harç iadesi yerine bakiye eksik harcın tahsiline hükmedilmesi de yerinde olmayıp, bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
3- Yine kabule göre, karar davanın esastan reddine ilişkin olduğu halde saptanan dava değeri üzerinden davalılar yararına tek ve nisbi vekalet ücreti takdir etmek gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin esasa ilişkin temyiz istemlerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.