Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/687
Karar No: 2020/4829
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/687 Esas 2020/4829 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/687 E.  ,  2020/4829 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Karar Tarihi : 01/10/2019

    Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma ve alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altında araç kullanma suçlarından sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 179/3. delaletiyle 179/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ve 1 ay 20 hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2016 tarihli ve 2015/501 esas, 2016/242 sayılı kararının 13/05/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 10/07/2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanarak, 5237 sayılı Kanunun 89/1, 179/3 delaletiyle 179/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ve 1 ay 20 hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/306 esas, 2019/349 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Diğer sanık Reşit İstek"in mahkumiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2016 tarihli ve 2015/501 esas, 2016/242 sayılı kararının, adı geçen sanığın bilinen aynı zamanda mernis adresi olan "Vatan M. Divlimoğlu C. N.245Fg07-B İç Kapı N. B/2 Merkez/..." adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebligat işleminin geçerli olmadığı, belirtilen nedenle anılan kararın sanık yönünden kesinleşmediği gözetilerek yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre;
    1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesindeki, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanunun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, somut olayda; itiraza tabi olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair sanığın gıyabında verilen... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2016 tarihli kararının sanığın savunmasında bildirdiği ve aynı zamanda mernis adresi olan "Yedi Ocak M. 12535 S. N. 4 İç Kapı N.6 Merkez/..." adresine, öncelikle 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesine uyarınca tebligat yapılarak, yapılan tebligatın iade edilmesi halinde, bu sefer anılan Kanun"un 21/2. maddesine gereğince tebliğ edilmesi yerine, 06/05/016 tarihinde doğrudan 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin geçerli sayılamayacağı, bu nedenle anılan kararın kesinleşmediği,
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2019/486 esas, 2019/1821 karar sayılı ilâmında "...suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilk kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı..." şeklinde belirtildiği üzere... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/03/2016 kararı ile sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın usulüne uygun olarak kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin de işlemeye başlamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
    Kabule göre de;
    1) Trafik kazasının meydana gelmesinden 51 dakika sonraki ölçüme göre, 153,6 promil alkollü olduğu tespit edilen diğer sanık Reşit İstek ile 179,8 promil alkollü olduğu belirlenen sanık ..."un kullandıkları araçlar ile karıştıkları trafik kazası neticesinde katılanın yaralanmasına neden oldukları somut olay sonrasında, 31/08/2014 tarihli durumu bildirir geçici adli muayene raporunda katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığının belirtilmesini müteakip, yapılan soruşturma ve kovuşturma sırasında 5237 sayılı Kanunun 89. maddesi kapsamında katılanın yaralanmasına ilişkin kati rapor alınmadığı anlaşılmakla, söz konusu kati raporun aldırılmasını müteakip, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
    2) Katılanın taksirle yaralanmasına neden olunan olayda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması hâlinde kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu - tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikâyetin gerçekleşmemesi ya da şikâyetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın anılan Kanun’un 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiği gözetilmeksizin, sanığın hem taksirle yaralama suçundan hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesinde,
    3) Katılanın taksirle yaralanmasına neden olunan olay sırasında, 179,8 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın, eylemini bilinçli taksirle işlediğinin kabulü ile tayin olunan cezasından 5237 sayılı Kanun"un 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılmayarak eksik ceza tayininde, isabet görülmediğinden bahisle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 11/02/2020 gün ve 94660652-105-80-22119-2019-Kyb sayılı sayılı kanun yararına bozma talebine atfen,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2020 gün ve 2020/21302 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Tebligat Kanunun 21. maddesinin 2. fıkrasında 11.01.2011 tarihinde 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile yapılan değişiklik ile "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" açık hükmü karşısında mahkemece gerekçeli kararın sanığın savunmasında belirttiği, aynı zamanda mernis adresi olan “Yedi Ocak Mah. 12535 Sk. No:4 İç Kapı No:6 ... Merkez/...” adresine muhtarlığa teslim edilmek ve 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmak suretiyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, bu madde uyarınca adresin sistemde kayıtlı adres olması sebebiyle Tebligat Kanununun 21/1. maddedeki koşulların yerine getirilmesinin gerekmediği, haber kağıdının kapıya yapıştırılması ve muhtarlığa teslimi ile tebliğin yapılmış sayılacağı, dolayısıyla yapılan tebligatta bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla hükmün açıklanmasında bir isabetsizlik görülmediği,
    2- Sanıklardan Reşit İstek’in 153,6 promil alkollü olarak idaresindeki araçla ön ilerisinse seyreden 179,8 promil alkollü olan sanık ... yönetimindeki araca çarpıp direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımdaki yayanın basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, sanıklar hakkında düzenlenen iddianame ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından dan dava açıldığı,sanık ...’un TCK’nın 89/1, 62, 52. maddeleri uyarınca 1500 TL adli para cezası ile TCK’nın179/3-2, 62.maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla; sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, ancak, 5237 sayılı Kanunun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanık hakkında atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
    3- Katılanın yaralanmasına sebebiyet veren ve 179,8 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık ... hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu gözetilmeksizin tayin olunan cezasının TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca artırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesinde,
    4- 31.08.2014 tarihli geçici adli muayene raporunda katılanın yaralanmanın "basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde" olduğu belirtilmiş olmasına göre, katılanın kesin raporunun alınıp sonucuna göre TCK 89/2-3 maddelerinde yer alan artırım sebebinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinde isabet görülmemiş olup;
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    ... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/306 esas, 2019/349 sayılı kararına yönelik,
    A-) 1.paragrafta yer alan Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteminin REDDİNE,
    B-) Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki 2.3.ve 4.paragraflardaki bozma istekleri, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden,... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/306 esas, 2019/349 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi