4. Hukuk Dairesi 2016/2240 E. , 2016/3797 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, asıl davada davalı ... aleyhine 10/09/2007 gününde, birleşen davada davalı ... aleyhine 09/11/2007 gününde verilen dilekçeler ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine, birleşen davada davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalılardan ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Birleşen davalı ..."ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava ve birleşen dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar .. tarihlerinde .. ilinde yayımlanan .. isimli gazetelerde davalılar .., kişilik haklarına saldırı nitelikli beyanlarının yayınlandığını, davalılar hakkında açılan ceza davaları olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalılardan ... hakkında açılan asıl davada, davaya konu ifadelerin eleştiri kapsamı içinde kalması nedeniyle davanın reddine, ... hakkında açılan birleşen davanın ise, dava konusu basın açıklaması nedeniyle açılan ... sayılı dosyasında basın yoluyla hakaret suçundan mahkum olduğu ve kararın onanarak kesinleştiği gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi ( 818 sayılı BK 49. maddesi ) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Birleşen davaya konu, davalı ..."ın beyanlarının mahkemece davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu yönündeki tespit doğru olmakla birlikte, davaya konu olayın gelişimi, olay tarihi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacılar yararına daha alt seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacıların tüm, davalılardan .. diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki sebeplerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.