Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/4911 Esas 2016/3796 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4911
Karar No: 2016/3796
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/4911 Esas 2016/3796 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/4911 E.  ,  2016/3796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı; kavun ekili olan tarlasını, davalıya ait komşu taşınmazda gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle su bastığını, bu nedenle ürünlerinin zarar gördüğünü belirterek, uğradığı maddi zararın giderilmesini istemiştir.
    Davalı ise, davacıya ait tarlanın, kendi tarlasından daha yüksek kotta bulunduğunu bu nedenle su baskınını, kendi tarlasının sulanması sırasında taşan sulardan meydana gelmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/295 değişik iş sayılı tespit dosyasında, davacı tarafca davalı aleyhine dava konusu olay nedeniyle oluşan maddi zararın tespitinin talep edildiği, tespit heyetinde bulunan fen ve zirai bilirkişiler eşliğinde 23/07/2013 tarihinde yapılan tespitte, davacının tarlasında yapılan gözlemin tespit tutanağına geçirilmediği, 12/08/2013 tarihli zirai bilirkişi raporu doğrultusunda istemin bir bölümünün kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şu durumda; davalı, taşınmazının davacıya ait taşınmazdan daha alt seviyede bulunduğunu, bu nedenle su basmasının mümkün olmayacağını, meydana gelen zararla, illiyet bağı kurulabilecek bir eyleminin bulunmadığını, olayın keşif ile açıklığa kavuşturulması gerektiğini savunduğuna göre, bu açıdan mahkemece hükme esas alınan tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu söylenemez.
    Mahkemece, bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak davalının savunmasında belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulduktan sonra davacının zararının davalı taşınmazından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, tarafların kusur durumları belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenler ile BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.